WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, erkek tarafından, TMK'nun 149 ve 150 maddeleri uyarınca nispi butlan nedeni ile evliliğin iptali, TMK'nun 165 maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeni ile boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile açılan boşanma, karşı dava ile kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....

Davacı kadının TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasında tarafların ön inceleme duruşması sırasında TMK’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarını talep etmişler ve mahkemece tarafların TMK’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. TMK’nun 166/3. maddesi gereğince tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verebilmek için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi gerekir. Oysa, davalının “Akıl hastalığı” sebebiyle Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince kısıtlandığı, kendisine kızının "Vasi" olarak atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığından dolayı kısıtlanan kişi ayırt etme gücünden yoksun olup, tam ehliyetsizdir. Ayırt etme gücü bulunmayanların serbest iradesiyle beyanda bulunduklarından söz edilemez. Bu sebeple beyanları hukuki sonuç doğurmaz....

    Davacının boşanma talebini Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayandırdığı yönünde bir beyanı bulunmadığı gibi, aşamalarda davasını Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine ıslah ettiğine ilişkin bir beyanı da yoktur. Vekili aracılığıyla verdiği temyiz dilekçesinde de reddedilen davasının Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayandığı yönünde bir temyiz itirazı bulunmamaktadır. Her ne kadar, olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime ait ise de; bu ilke taleple bağlılık ilkesini ortadan kaldırmaz. Örneğin şiddetli geçimsizlik hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında, davalının akıl hastası olduğu raporla tespit edilse dahi, hakim akıl hastalığı sebebiyle boşanma kararı veremez. Akıl hastalığı sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, davacının boşanma talebi yeterli değildir. Akıl hastalığı sebebiyle boşanma talebi bulunması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, akıl hastalığı nedeniyle boşanmaya ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 165. maddesi uyarınca, eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanarak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. ...Hastanesinden alınan resmi sağlık kurulu raporunda davalının hastalığının iyileşmesine olanak bulunup bulunmadığı ile ilgilidir. Davalının akıl hastalığının diğer eş için çekilmez hale geldiğinin ayrıca kanıtlanması gerekir. Davacı vekilinin bu konuda tanık veya başka bir delil göstermemiş olması karşısında, çekilmezlik hali kanıtlanamamıştır....

        GEREKÇE : Dava TMK'nun 165 . maddesine dayalı olarak akıl hastalığı sebebi ile ve/veya 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarıdır....

        Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar (TMK. m. 145/2-3). Ancak, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını, yalnızca ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir. Bu hallerde dava hakkı, sonradan iyileşen eşe aittir (TMK. m. 147/2). Vesayet dosyasında alınan raporda "hastalığın remisyonda" olduğu ve dosya kapsamındaki tüm raporlardan remisyon halinde kişinin mümeyyiz olduğunun, tam biır akli sağlık içinde olduğunun sabit olmasına göre Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmü gereğince evliliğin butlanını yalnızca akıl hastalığı iyileşmiş olan davalı eş talep edebilir, davacı-davalı erkeğin bunu talep etme hakkı yoktur. Davalı-davacı kadının da böyle bir talebi yoktur....

          Ne var ki, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Mahkemece, davalı erkek tamamen kusurlu kabul edilerek kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemez....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2018/412 ESAS 2021/153 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; rahatsızlığının saklandığını, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadının ailesinin kadını alıp götürdüklerini (10 gün önce), akıl hastalığı nedeniyle kadının evliliği yürütemediğini, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, 23/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile akıl hastalığı nedenine dayalı olarak, olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini ıslah yoluyla talep etmiştir....

            DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/200 esas sayılı dosyası ile davalı erkeğin 01.04.2011 tarihinde akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanmasına karar verilmiştir. Akıl hastası eşe kusur yüklenemez. Akıl hastalığına dayalı bir dava da mevcut değildir. Hal böyleyken akıl hastası erkeğe karşı açılan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) nedenine dayalı davada boşanma kararı verilmesi doğru olmadığı gibi kusursuz erkek aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi de doğru değildir....

              Hukuk Dairesince kaldırılarak akıl hastalığına dayalı boşanma davası açılmasına hükmedildiğini, bu itibarla 2017/780 esas sayılı dava dosyasındaki iddialarını tekrar ettiklerini, davalının akıl hastalığına yakalandığını ve kendisine T4 vasi olarak atandığını, bu durumun evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini belirterek tarafların akıl hastalığı nedeni ile TMK 165.maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı ve vasi vekili cevap ve kabul dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile 08/07/2012 tarihinde evlendiklerini, tarafların evliliği sırasında müvekkilinin akıl hastalığına yakalandığını, davacı tarafça işbu dava ile talep edilen boşanma ve velayet isteği müvekkilince kabul edildiğinden davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesini müvekkil ile müşterek çocuk arasında uygun görülecek şekilde şahsi ilişki tesisi kurulmasını talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu