Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-2- Ancak, davacı ve davalı evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197). Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davacı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakaların karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra “yoksulluk” ve “iştirak” nafakası olarak ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Ancak, davacı ayrı yaşama hakkına sahip olduğunu ileri sürerek nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. md.197) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “yoksulluk nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “… yoksulluk…” kelimesinin çıkartılarak yerine “tedbir” kelimesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.30.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ettiğine göre; küçüğe fiilen bakan davacı annenin istemi tedbir nafakası (TMK. md. 197/4) niteliğindedir....

        KARŞI OY YAZISI 1-Davalı kocanın yoksulluk nafakası vereceği eşinden ekonomik ve sosyal durumu itibarıyla daha güçlü olmadığı “boşanma hükmü kesinleşmeden” verilen belgeler ile sabittir. Yoksulluk nafakası ile yükümlü tutulmamalıdır. 2-Velayet kamu düzenine ilişkin olduğundan meydana gelen olaylar dava açılmasından sonra gerçekleşse bile görülmekte olan boşanma davasında değerlendirmeye alınması gerekir. Farklı düşünüyorum....

          Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen tedbir nafakası miktarı isabetlidir. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....

          Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) Boşanma davası açılmakla kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının, davacıya ve çocuklara tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hükme bağlanmıştır....

          Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata, tarafların fazlaya ilişkin ve başkaca taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

          Boşanma ve ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, (eşlerin barınması, geçimi, eşlerin mallarının yönetimi ve çocukların bakım ve korunması) geçici önlemleri resen alır (TMK md.169). Somut olayda; boşanma davası açılmakla, kadının ayrı yaşamaya hak kazandığı, tedbir nafakasına ihtiyacının olduğu, davalı kadın yararına tedbir nafakasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu sebeple davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi isabetli olduğu gibi, hükmedilen nafaka miktarı da yeterli ve yerindedir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Toplanan delillerden; davalı kadının düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, Antalya İli, Kepez İlçesinde taşınmazının olduğu, boşanma ile davalı kadının yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, kişisel ilişki, erkek lehine takdir edilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, tazminatların miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı-davalı kadın ağır kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş...

            Bu husus gözetilmeden tam kusurlu kadın yararına koşulları oluşmadığı halde yoksulluk nafakası (TMK m. 175) verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Tam kusurlu davalı-karşı davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamamış olup kadının tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Gülser'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Murat'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2018 (Çar.)...

              UYAP Entegrasyonu