Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karşıyaka 2.Aile Mahkemesinin 2006/530-1172 karar sayılı dosyasında davacı ... boşanma talep etmiş, davalı-karşı davacı ... ... de boşanma ve nafaka talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı koca kusurlu bulunarak asıl (boşanma) davası reddedilerek, karşı davanın kabulü ile MK.166/1.maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 1993 doğumlu ortak çocuk ...'in velayetinin davalı anneye verilmesine ve 350 TL tedbir nafakası tahsiline, davalı kadının geliri olduğundan nafaka talebinin reddine, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davacı (karşı davalı) kocadan tahsiline karar verilmiş; hüküm tazminatlar yönünden temyiz edilmiş, maddi tazminat yönünden 31.10.2007 tarihinde bozulmuş, derdest olup, diğer yönlerden onanmıştır. Bu davanın yargılaması sırasında Kanada Ontario Mahkemesinin nafaka kararı öne sürülmüş, mahkemece incelerek ve değerlendirilerek karar verilmiştir....

    Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/350 Esas ve 2009/124 Karar sayılı ve 12.03.2009 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 09.06.2010 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 24.11.2014 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....

      Bu açıklamaların ışığında, mahkemece sunulan ödeme belgelerinden; davalı alacaklının Amerika'da yaşayan tarafların müşterek çocuklarının yanına gittiği dönemlerde oğullarının adına Garanti Bankası hesabına yatırılan paralarla ilgili dekontlar incelendiğinde; ödenen ay belirtilerek açıkça nafaka bedeli yazılmış ve dekont miktarları toplandığında takip konusu ilamda hükmedilen aylık 1.500 TL nafaka borcuna karşılık gelmiş olduğu görülmektedir. Ayrıca, boşanma ilamından tarafların küçük çocukları olmayıp sadece eşe nafaka bağlandığı da dikkate alındığında bu ödemelerin eş için nafaka ödemesi olduğunun kabulü gerekmektedir....

        Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup Yargıtay'ın son içtihatlarında nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yukarıda izah edilen şekilde yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, bu ödemeler ahlaki vazifenin yerine getirilmesi kapsamında olup nafakaya mahsup edilemez....

        Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası ile yardım nafakası davası, boşanma davası ile aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, 4721 sayılı TMK'nun 365/6.maddesine göre yardım nafakasına dair davalarda yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka KARAR DÜZELTME İSTEYEN :... ......

            Olayımızda, davalı kocanın müşterek konutu terk ederek ayrıldığı, evin ortak giderlerine katılmadığı anlaşıldığına göre, kadının birleşen nafaka davası (TMK.md.197) ile boşanma davasında talep etmiş olduğu nafaka isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu isteklerin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma talebiyle birlikte Türk Medeni Kanununun 199. maddesi uyarınca davalı kocanın tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını da istemiştir. Başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm istekleri kapsar. Türk Medeni Kanununun 199. maddesi uyarınca tasarrufun sınırlandırılması isteği boşanmanın fer’isi niteliğinde bir istek olmadığından, ayrıca harca tabidir. Mahkemece, bu talep yönünden maktu karar harcına ilişkin noksanlığın giderilmesi için davacıya süre verilerek (Harç....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dilekçesinde; davalı ile 01.09.2003 tarihinde boşandıklarını, boşanma davasından bu yana emekli maaşının 3/4'ünün kesilerek nafaka olarak davalı eski eşi ve çocuklarına ödendiğini, ancak büyük kızı Burçak'ın avukat olarak çalışmaya başladığı ve 2010 senesinde evlendiğini, küçük kızı Beyza'nın ise 25 yaşını ikmal etmiş olup, Haziran ayında okulundan mezun olacağını tüm bu nedenlerle maaşı üzerindeki 3/4 kesintinin kızları için olan 2/4'lük nafaka haczinin kaldırılmasını ve davalı yararına mahkemenin takdir edeceği bir miktar nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-davacı ...’nin boşanma dosyası için Av. ... tarafından sunulan bir vekaletname yoktur. Birleşen nafaka dosyasındaki vekaletnamesi nafakaya ilişkindir. Davalı-davacı asil duruşmaları bizzat takip etmiştir. Mahkeme ilamının ve davacı-davalının temyiz dilekçesinin davalı-davacı ...’ye tebliği ve tebliğ evraklarının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2010 (Pzt.)...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-davacı kadın vekili Av. ...’in ...tarafından görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Adı geçen vekile ait vekaletname dosya içerisinde bulunmamaktadır.Davalı-davacı ... tarafından Av. ...’in boşanma ve nafaka davalarını takiple yetkilendirildiğine dair vekaletnamenin dosyaya eklenmesi, vekaletname ibraz edilmediği takdirde kararın davalı-davacı asile tebliğ edilerek onun yönünden de temyiz süresi beklenilerek gönderilmek üzere yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2008...

                    UYAP Entegrasyonu