Aile Mahkemesinin 2021/356 Esas 2022/177 Karar sayılı dosyada boşanma davalarının devam ettiği, tarafların 10 yıldır ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşamak için müşterek haneden ayrıldığı Saliha isimli kadından 23.02.2012 doğumlu Ramazan ve 07.11.2013 doğumlu Muhammed isimli çocuklarının olduğu, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eş ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu durumda kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında kadın ve çocuk için önlem nafakası verilmesinin doğru olduğu, ancak miktarlarının az olduğu, tüm bu nedenlerle kadın için aylık 1500 TL, çocuk için aylık 1000 TL önlem nafakasına karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile kadın için aylık 750,00 TL, çocukların her biri için 350,00'şer TL önlem nafakasına hükmedilmiştir. Çocuklara verilen nafaka istinafı yönünden; Zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan çocukların her biri için ayrı ayrı verilen nafaka miktarı aylık 350,00'şer TL olmakla kesinlik sınırı içinde kalmaktadır. Bu haliyle çocuklara verilen nafaka yönünden istinaf dilekçesinin reddi gerektiğini düşünüyorum....
Davacı kadın yönünden 200,00 TL önlem nafakası verilmiş, incelemeye konu karar ile nafaka miktarı 350,00 TL ye yükseltilmiş olup artış miktarı talebinden reddedilen miktar (500- 150) 350,00 TL, çocuklar yönünden ise 150,00 TL lik önlem nafakalarının ayrı ayrı 100,00 er TL artırılarak 250,00 şer TL ye yükseltildiği, reddedilen miktarın ( 500- 100) 400,00 TL olduğu, reddedilen miktarların ayrı ayrı yıllık kesinlik sınırı altında kaldığı görülmüştür. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 5.390,00 (2020 yılı itibarıyla) Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, davacı kadın ve çocuklar için ayrı ayrı nafakanın reddedilen yıllık miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davacı kadının istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Temyiz Sebepleri Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası, birleşen önlem nafakası davasının kabulü, nafakalar, tazminatlar, kişisel ilişki süresi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının reddi, kadının boşanma ve önlem nafakası davasının kabulü, nafakalar, tazminatlar ve kişisel ilişki noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 197 nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile davanın kabulünü ve nafaka miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile davanın kabulünü ve nafaka miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....
O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek, iştirak nafakası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davacının nafaka talebinin tedbir nafakası olarak nitelendirilerek boşanma dosyasında tedbir nafakası verilmişse tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde uygun görülecek tedbir nafakasının takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
kabul edilen nafaka miktarlarının ödeme imkanının bulunmadığını, davacının aylık 3.000,00- TL gelir elde ettiğine dair kabulü ve SGK kayıtlarından anlaşılmasına rağmen nafaka bağlanmasının ve bağlanan nafaka miktarının doğru olmadığını buna göre ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı dilekçesinde; boşanma davasındaki anlaşma protokolü gereği davacının nafaka isteyemeyeceğini, davacının nafaka talebinden protokol gereği ileriye dönük olarak vazgeçtiğini, asgari ücretle çalıştığını, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının boşanma sırasında ileriye dönük nafaka talebinde bulunmayacağını taahhüt etmesi ve boşanma davasından sonra tarafların ekonomik durumlarının değiştiğine dair somut delil elde edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır (TMK nun 327/1. maddesi). Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK 328/1. maddesi). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerlerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK.nun 329/1. maddesi). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadın tarafından Ordu Aile Mahkemesinin 2019/225 Esas sayılı dosyasında açılan önlem nafakası davasında "tarafların evlendikten sonra davalının ailesi ile bir arada yaşadıkları, davalının oğlu ile davacının anlaşamadığı, davacının bu sebeple müşterek haneden ayrıldığı, baba evine yerleştiği, davacının kendi isteği ile birlikte yaşamaktan kaçınmadığı" şeklindeki gerekçelerle kadının önlem nafakası davasının kabulüne karar verildiği, tarafların önlem nafakası davasından sonra bir araya gelmedikleri de değerlendirildiğinde önlem nafakası davasında kabul edilen kusurlu davranışların erkeğe yüklenmesi gerektiği bu durumda boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda tarafların evlendikten sonra kocanın ailesi ile bir arada yaşadıkları, kocanın oğlu ile kadının anlaşamadığı, kadının bu sebeple ortak konuttan ayrıldığı, baba evine yerleştiği, kadının kendi isteği ile birlikte yaşamaktan kaçınmadığı...