Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, tamamı yönünden; davacı tarafından ise mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.11.2012 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. Yusuf Mansur ile karşı taraf temyiz eden davacı ... Akyıldız vekili Av. Songül Ocak Başer geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun m. 30) bekletici mesele yapılmalıdır. .//.....

      Yine TMK'nın 228 maddesine göre mal rejiminin tasfiyesi sırasında edinilmiş mallar ile kişisel malların ayrılacağı, edinilmiş malların tasfiyeye tabi olacağı düzenlenmiştir. Taraflar Kozan Aile Mahkemesinin kararı ile boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki ineklerin bedeline ilişkin açılan iş bu davada Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2012/6064 E 2012/25520 K sayılı kararı uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrası verilen görevsizlik kararı ile dosya Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görev yönündeki bozma kararı usul ve yasaya aykıdır. Keza mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki davalara Aile mahkemesinde bakılarak sonuçlandırılması gerekir....

        Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak eşya, tazminat ve nafaka ile ilgili beyanları ve anlaşmalarının boşanmanın feri (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, ayrıca eldeki davada yargılama sırasında kadının karşı tarafla ev alınması konusunda anlaştıklarına ilişkin beyanının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak taleplerinden vazgeçtiği anlamına gelemeyeceği,mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine yönelik, hükme esas alınan bir protokol (anlaşma belgesi) de bulunmadığına göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum yoktur....

          Somut olaya gelince; eşler, 21.09.1990 tarihinde evlenmiş, 22.07.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1. m). Tasfiyeye konu 169 ada 1 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm, 25.06.1996 tarihinde yapılan sözleşme ile TOKİ'den vadeli olarak satın alınıp ödemelerin tamamlanması üzerine 03.02.2006 tarihinde davalı eş adına tapuya tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m)....

            Dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, işin esası yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Taraflar 30.4.1990 tarihinde evlenmişler, 25.7.2007 tarihinde açılan ve 9.7.2009 tarihinde kesinleşen ...Aile Mahkemesinin 2007/297 Esas ve 2008/129 Karar sayılı boşanma kararıyla boşanmışlardır. Yasal bir yıllık süre içerisinde eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini (4722 s.K.m.10/1) ileri sürmediklerine göre, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar eşler arasında 743 sayılı TMK. nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 25.7.2007 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202). Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK m.225/2)....

              Medeni Kanunun, evlilik saymadığı birliktelikler sırasında edinilen mallara yönelik olarak da, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurallara ve değerlendirmelere dayanılarak katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı talebinde bulunulamaz. Mal rejiminin tasfiyesi davasına konu edilebilmesi için, malvarlığının mal rejiminin devamı süresince edinilmiş olması veya evlilik öncesi edinmekle birlikte ödemelerinin tamamının ya da bir kısmının mal rejiminin devamı süresince yapılmış olması gerekir. Buna göre, önceden edinilen malvarlığının, mal rejiminin içine sarkan ödemesinin bulunmaması durumunda eşler arasındaki uyuşmazlık mal rejiminin tasfiyesi kurallarına göre değil, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözüme kavuşturulur. Somut olayda; eşler, 08.08.2008 tarihinde evlenmiş, 26.08.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 10.09.2013 kesinleşmesiyle boşanmışlardır....

                Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Mal rejiminin tafiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. .//.....

                  DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, nafakalar ve mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşılık davalı kadının mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkin usulüne uygun olarak harcı da yatırılmak suretiyle açılmış bir dava yada karşılık davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.10.2011 (Per.)...

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "mal rejiminin tasfiyesi" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.11.2014(Çrş)...

                      UYAP Entegrasyonu