Davalı-davacı kadının harcı verilerek süresinde açılmış karşı boşanma davası olmadığı halde mahkemece, varmış gibi kadının davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Davalı-davacı, karşı dava dilekçesinde belirttiği aile konutu olduğunu iddia ettiği taşınmazın ½ payını talep etmiştir. Nispi harcını yatırmıştır. Bu talep mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. Davalı-davacı kadının mal rejiminin tasfiyesi hakkında boşanma hükmünün kesinleşmesi halinde görülebilir hale geleceği de gözetilerek, bu davadan tefrikine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yasal dayanağı görülmemekle reddine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kocanın davası, mal rejiminin tasfiyesi, velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.01.2011 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle tazminat ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle tazminat ve boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 14.07.2009 gün ve 265/645 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.151,05 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 27.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyanın yapılan incelemesinde; tarafların boşanma dava dosyasına sundukları boşanma protokolünde mal rejimin tasfiyesine yönelik bir düzenleme olmadığı gibi, gerekçe ve hükümde de mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir hüküm bulunmadığı, diğer yandan, feragatin somutlaştırılmış bir hak ile ilgili kayıtsız ve şartsız, herhangi bir kuşkuya yer vermeyerecek biçimde açık olması gerektiği, bu durumda, 18.08.2005 tarihli duruşmadaki taraf beyanlarının mal rejiminin tasfiyesi yönünden feragat olarak kabul edilmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmakla, Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Karşı davacının talebi olan ziynet alacağı davası ve mal rejiminin tasfiyesi davası boşanmanın eki niteliğinde taleplerden olmayıp, ziynet alacağı davasının hukuki dayanağı TMK 226.maddesi olup, bunun görülebilmesi için taraflar arasında herhangi bir boşanma davasının olmasına dahi gerek olmayıp, her zaman kişisel eşyanın iadesinin talep edilebileceği, mal rejimi tasfiyesi davasının ise hukuki dayanağının farklı olduğu, bunun için tarafların boşanma davasının kesinleşmesinin gerektiği ve ancak karşı davalıya ait mal varlığının tasfiyeye konu edilebileceği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi tarafından ziynet alacağı davası ve mal rejimi tasfiyesi davasının tefrikle ayrı ayrı esaslara kaydedilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi hernekadar davacı 2019/317 esas sayılı dosyaya verdiği 16/11/2021 tarihli dilekçesi ile tasfiyesini talep ettiği malların ziynetler ve çeyiz eşyaları ve şahsi eşyalar olduğunu belirtmiş ise de bu eşyaların mal rejiminin tasfiyesine konu edilemeyeceği zira bunların TMK...
Görüldüğü üzere, mal rejiminin tasfiyesi anlaşmalı boşanma kapsamında değildir. Başka bir anlatımla boşanmanın mali sonuçları hususunda taraflarca kabul edilecek düzenleme, mal rejiminin tasfiyesine yönelik istemleri içermez. Ne var ki, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin isteklerin boşanma davasına ait anlaşma protokolü kapsamına alınmasını engelleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Diğer yandan bir davada yapılan mahkeme içi ikrar, başka bir davada da geçerli olup, kesin delil teşkil eder (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı baskı,İstanbul 2001, C:2, s:2045 ve HUMK'nın 236/1. m.)....
KARAR Davacı ..., dava dilekçesinde belirtilen araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 5.000-TL alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
Esas sayılı dosyasıyla boşanma, İzmir ...Aile Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasıyla boşanma nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi davası açtığı, davacının haklarının korunması için boşanma halindeki kocasının tek yetkilisi ve tek ortağı olduğu davalı şirkete kayyum atanmasına karar verilmesi talebiyle kayyum atanması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle açıldığı, davalı şirketin sicil dosyası örneğinin incelenmesinde davalı şirketin tek ortağının ... olduğu, davacı ile dava dışı şirket ortağı arasındaki boşanma ve mal rejimi tasfiyesi davasının mevcut olması nazara alındığında görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden davanın HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir....
Ancak bu husus ilk incelemede gözden kaçırılmış, hüküm bu yönden onandığına göre davacı-karşı davalı erkeğin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurulan hükme yönelik karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 23.02.2015 tarihli 2014/18427 esas ve 2015/2488 karar sayılı kısmen onama kısmen bozma ilamının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden verilen onama ilamının kaldırılmasına, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 156 ada 45 parselde 1/6 arsa paylı 5 numaralı mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 24.4.2003 tarihinde satış suretiyle ½’şer paylarla taraflar üzerine tescil edilmiştir. TMK.nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir....