Eşler arasında boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi sona ermiştir(TMK.nun 225/son). Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 24.9.2002 tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.(4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.). TMK.nun 178.maddesinde, "evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, boşanma kararı 30.6.2004 tarihinde kesinleşmiş görülmekte olan dava ise bir yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 6.11.2006 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Davanın zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa ilişkin kabul kararının verilmesi doğru görülmemiştir....
Taraflar, 03.06.1996 tarihinde evlenmişler, 14.09.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.06.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava ve temyize konu 36218 ada 3 parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız bölüm, 03.03.1999 tarihinde satın alınarak paylı mülkiyet şeklinde taraflar adına tescil edilmiş, 20.04.2006 tarihinde satış yoluyla dava dışı ..... ..... 'a devredilmiştir. Dava; 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca katkı payı alacağı isteğine ilişkindir....
Mahkemesi'nde 2 C 119/04p-5 nolu kararla 24.09.2004 tarihinde anlaşmalı boşandıkları, evlilik malları bakımından da uzlaşma sağlandığı, anılan boşanma kararı ile eki olarak karara yazılan uzlaşma tutanağının tenfizinin de yapıldığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar 01.08.1986 tarihinde evlenmişler, yabancı mahkemede 24.07.2004 tarihinde açılan ve 19.11.2004 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Boşanma kararının tanınmasına ilişkin davanın ise, 09.03.2009 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı 27.04.2004 tarihinde sona ermiştir....
Taraflar ilk olarak 1984 yılında evlenmiş, 1995 yılında boşanmış; ikinci kez 11.4.1997 tarihinde tekrar evlenerek 03.11.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 19.6.2008 tarihinde kesinleşmesi ile evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 03.11.2006 tarihine kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu S.S....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Olayları (vakıaları) açıklama taraflara hukuki olarak nitelendirme ve Türk hukukunu resen uygulama hakime aittir. (HMK.m.33) Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, somut uyuşmazlık incelendiğinde; Davacının dava dilekçesinde; fabrikada işçilik yaparak, gece mesailerine kalarak biriktirmiş olduğu parasını ve tüm maaşını dava konusu taşınmazlar alınırken yatırdığını; özellikle TOKİ'den alınan konutun taksit ödemelerinin halen davacı tarafça yapılmakta olduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen bu taşınmazlara bu surette yapmış olduğu katkı nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacağın davalıdan tahsilini talep ettiği görülmüktedir....
Dava dilekçesine göre davacı vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen mal varlığının tespit edilerek, edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılmasını, bilirkişi raporu ile değer artış payı ve katılma alacağının belirlenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Boşanma nedeniyle eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının dava tarihi itibariyle sona ermekte olup (TMK’nun 225/2.m.), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak bu hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanması gerekmektedir....
Taraflar ....07.1979 tarihinde evlenmiş, 27.07.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin verilen hükmün ....03.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden ........2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/.... maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu bağımsız bölümün davalının babası adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan binanın .... katına ilişkin olduğu ve bu konutun evlilik birliği içinde 01.01.2002 tarihinden önce yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Dava, 743 sayılı TMK.nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mala yapılan katkı payı alacağına ilişkindir....
Taraflardan davacı ile davalı ... 09.09.1998 tarihinde evlenmiş, 12.08.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 18.09.2009 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 205 ada 1 parseldeki 6 nolu dubleks mesken evlilik içinde taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken 11.04.2006 tarihinde ... adına alınarak tapuya tescil edilmiş, 28.08.2007 tarihinde ise Serkan tarafından diğer davalı ...’ya tapuda devredilmiştir....
Taraflar, 20.05.1999 tarihinde evlenmişler, 08.04.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesiyle 21.04.2005 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden taraflar arasında bu tarihe kadar TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202). Taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 08.04.2005 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Dava konusu 621 ada 270 parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız bölüm 20.04.2005 tarihinde mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra satın alınarak davalı ... adına tescil edilmiştir....
Başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, taraflar evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu mesken vasıflı taşınmazın evlilik birliği içinde-taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde satın alma suretiyle davalı eş adına tescil edildiği ileri sürülmektedir. Dosya içinde mevcut tapu kayıtlarına göre, nizalı taşınmazın davalı eş adına satın alınma tarihi belirlenememekte ise de, davalı taraf da nizalı taşınmazın alım tarihinin evlilik birliği içinde olduğu hususuna karşı koymamıştır. Dava konusu taşınmazın davalı ... vekili tarafından 17.2.2009 tarihinde diğer davalı ...’ya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır....