Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; takip dayanağı ilamın boşanma ve ziynet eşyasının iadesine ilişkin olduğu, takibin ziynet eşyasının iadesi kararına dayalı olarak yapıldığı sonuç itibari ile tarafların malvarlığını etkileyen ve boşanma ilamlarının fer'i niteliğinde olmayan, ondan bağımsız ilam nedeni ile takip yapıldığı ve kesinleşmesine gerek olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/.... (HMK'nun 367/....) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir....

    boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmiş, kadın lehine maddi ve manevi tazminat ve nafakaya hükmedilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davaları, erkeğin kabul edilen boşanma davası ve erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Ziynet alacağının miktarı 25.000 TL. olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070,00 TL.'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Ziynet alacağı toplam miktarının 9.650 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla ziynet eşyası davasının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesine göre feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesi uyarınca ise feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve ziynet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadına ait ziynet eşyalarının bozdurularak ev alındığı ve geri verilmediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bunları geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmediğine göre, koca iade etmekle yükümlüdür....

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın tanık beyanlarının görgüye dayalı olmayıp, duyuma dayalı olduğunu, mahkemece boşanma için yapılan gerekçelendirmede yazılan hususların tamamının tanık anlatımlarına dayalı soyut iddialardan oluşturduğunu, davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazimatların usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların görücü usulü ile evlendiğini, düğünde takı merasimi olmadığını, bilirkişi raporuna konu fotoğrafların gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle ziynet eşyaları yönünden verilen kararın da hatalı olduğunu, müşterek çocuk Mehmet Akif'in velayetinin anneye verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davanın konusu, TMK'nun 162 ve 166/1 maddelerine dayalı boşanma ile ziynet eşya alacağı talebine ilişkindir....

              Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD'si 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Somut davada, dava konusu edilen "2 adet Adana burması bilezik ile 9 adet 20'şer gram bilezik" talebi yönünden bunların davalı erkek tarafından evlilik birliği içerisinde alınıp bozdurulduğu ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin boşanma davasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine, ziynet alacağına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ziynet alacağına ilişkin İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden bu konuda esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Mahkemece kimlik tespiti yapılan davalı erkek 01.06.2023 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir. Bu durumda, davalı erkeğin temyiz başvurusunun feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekir....

                -TL manevi tazminatın davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya ödenmesine, ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün değilse fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00.-TL'nin yasal faiziyle birlikte davalı/karşı davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece; "Asıl dava, TMK'nın 166/4 hükmünden kaynaklanan fiili ayrılığa dayalı boşanma davasıdır. Karşı dava TMK'nın 166/1 hükmünden kaynaklanan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma ve ziynet alacağı talepli davadır. Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 168.maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, mahkememizin tarafların yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu