Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.eeeei Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Davacının soyadının "..." olarak değiştirilmesi isteği yönünden: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davacı, "..." soyadı ile birlikte boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesini istemiştir. Bu istek TMK'nın 173. maddesinin 2. fıkrasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kanunu' nun 4. maddesi gereğince aile hukukuna dayalı dava ve işlerde aile mahkemeleri görevlidir. O halde davanın bu istek yönünden tefrik edilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Kimlik Nolu kocası T5'den boşandığı ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra "EPİKMEN" olan soyadını kullanmasına izin verildiği, ancak davacı Ela Didem'in yeniden evlenerek Costa Monecolo soyadını aldığı anlaşılmakla, davacının boşandığı eşi T5'in "EPİKMEN" soyadını kullanım izninin kaldırılmasına ve bu şekilde nüfusa tesciline" karar verilmiştir. T1 verdiği istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14.maddesi uyarınca mevzuata aykırı olduğunu belirterek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı istinafa cevap vermemiştir. Dava, boşandığı eşin soyadını taşımaya izin kararının kaldırılması davasıdır. Davacı taraf davayı açarken davacının eski eşi T5'i davalı gösterip sadece ona karşı dava açmış, ilk derece mahkemesinin tensip ara kararının 5.maddesi gereğince tensip tutanağı ve dava dilekçesinin " ilgili " sıfatıyla Nüfus Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Karar başlığında T1 ilgili olarak gösterilmiştir....
nin dul kaldığı ve henüz başka bir kişi ile resmen evliliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın evlenmekle kocanın soyadını alır. Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 67. maddesi hükmüne göre de, kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Ancak, kendisinin yazılı istemde bulunması durumunda bekarlık hanesine dönerek, bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Sözü edilen madde hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere kocası ölen kadın kendi istemi ile bekarlık soyadını almadıkça veya haklı nedenlere dayanarak soyadının değiştirilmesini isteyip bu yolda mahkemece karar verilmiş olmadıkça, ölen kocasının soyadını taşımayı sürdürür....
bulunduğunu ispat edememiştir. (40) yıl kocasının soyadını taşımış olması, boşandıktan sonra aynı soyadını kullanma talebini haklı göstermez....
AİHM'nin, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunun, özel hayata müdahale olarak kabul ettiği, birçok kararında soyadı kullanımı ile başvurular, Sözleşmenin 8. m.sinde yer alan" özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. m.si ile bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. m.sine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Anayasa'nın 90. m.sinin 5. fıkrası uyarınca, sözleşmeler hukuk sistemimizin bir parçası olup, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahiptir. Yine aynı fıkraya göre, uygulamada bir kanun hükmü ile, temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde, sözleşme hükümlerinin esas alınması zorunludur....
A R A R Davacı dava dilekçesinde, boşandığı eşi davalı ...'ın, boşanma sırasında soyadını kullanmasına izin verildiğini, şimdi ise kendi soyadını kullanmak istediğini beyan ederek, "Demirağ" olan soyadının evlenmeden önceki soyadı olan "..bb" olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun soyadı değişikliği başlıklı ek 3. maddesinde; "yazılı talepte bulunmak kaydıyla; boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilen kadının evlenmeden önceki soyadını kullanmak istemesi hâlinde nüfus müdürlüğünce gerekli işlemin yapılacağı hükme bağlandığından; davacının nüfus idaresine başvurması halinde idari yoldan soyadını talebi gibi değiştirtebileceği dikkate alınarak dava açmakta hukuki yararı yoktur. Davanın bu sebeple reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
Yukarıda özetlenen dilekçe içeriğine, dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre dava, Türk Medeni Kanunu'nun 173. maddesine dayalı boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine yöneliktir. 6100 sayılı HMK'nun "Görevin Belirlenmesi ve Niteliği" başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından, davanın aile mahkemesince görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece; evlenen kadının kızlık soyadını kullanmasına izin verilmesi davasının Davalı T4 vekili tarafından kabul edildiği, Nüfus İdaresi Temsilcisinin ise davayı kabul etmediği, bizzat dinlenen tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; evlilik birliğinin kurulması ile birlikte davacının davalıya ait "Boyacıoğlu" soyadını aldığı, ancak evlenmeden önceki kızlık soyadını kullanmak istediği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2014/2- 889 Esas 2015/2011 Karar sayılı 30/09/2015 tarihli ilamı ile de evlenen kadının kızlık soyadını kullanmasının yasal hak olarak düzenlendiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının evlenmeden önceki kızlık soyadı olan "ERSOY" soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiştir. Davalı kurum istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 187. maddesinde " Kadın, evlenmekle kocasının soyadına alır; ancak evlendirme memuruna ya da nüfus idaresine yapacağı yazılı başvurusu ile koca soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir"....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanununun 173.madde hükmüne göre davacının boşandığı kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi istemine ilişkin olup davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı kadın tarafından boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin davası yönünden, davalının zamanaşımı itirazının kabulüyle, TMK’nın 178. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m.178). Bu dava hakları, boşanma davasıyla birlikte ya da boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren 1 sene içinde talep edilebilen boşanmanın fer’ilerine yönelik olup, kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesi davası yönünden uygulanmaz. Zira bu talep boşanmanın fer’isi niteliğinde değildir....