WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, ilk eşi .... öldükten sonra, yeniden evlenerek Keskin soyadını aldığını ancak ikinci eşi .....'in de öldüğünü bildirerek "...." olan soyadının ilk eşinin soyadı olan "...." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece istem gibi karar verilmiştir. 27.12.1934 tarihli ve 2891 sayılı Soyadı ....'nin 18. maddesinin "evlenen dul kadın evlendiği günden itibaren yeni kocasının soyadını alır ve eski kocasının soyadına bir daha dönemez" hükmü gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak davacı daha sonra 04.05.2002 tarihinde Türk vatandaşı olan ... ile evlenmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 25. maddesi “Evlenmekle Türk Vatandaşlığını kazanan kadın, kocasının hanesine tescil edilir. Bu şekilde aile kütüklerine tescil edilen kadının ölüm dışında evliliğinin sona ermesi halinde kaydı, kayıtlı bulunduğu kütüğün sonuna taşınır.“ hükmünü taşımaktadır. Bu durumda Türk vatandaşı ile evlenmekle davacının nüfus kaydının yeniden açıldığını kabul etmek gerekmektedir. Evlenme olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 22. ve devamı maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, bu durum 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187.maddesinde yer alan “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmadan sonra soyadını kullanmaya izin verilmesine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda somut olayda olduğu gibi davacı annenin velisi bulunduğu Fasel, Fahid, Azab, ..., Gurbet ve Semanur'un soyadlarının değiştirilmesi konusuda açtığı davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacı ..., ... ... ile evli iken ... 18.02.2009 tarihinde öldüğüne, Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönergesinin 141. maddesinde "Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Yazılı talebi halinde bekarlık hanesine dönerek bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir" hükmü karşısında kocası ölen davacı, eşi hanesinde kaldığına göre ölen eşinin soyadını taşıyacağı hususu da dikkate alınmadan davacı ...'nin soyadının değiştirilmesine karar verilmesi de yerinde değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, velayeti kendisinde bulunan küçüğün kendisinin soyadını taşımasına izin verilerek küçüğün soyadının değiştirilmesini istemiş, davalı olarak nüfus müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, küçüğün babasının hukuki durumunu da etkileyeceğinden, davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Davalının boşanmadan sonra kocasının soyadını kullanmaya izin talebi yönünden boşanma davasının reddedilmesi sebebiyle konusuz kalmasından dolayı KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ karşı davalı kadın vekili hükmün; asıl davanın ve ferilerinin reddi ile eşya ve ziynet alacağı davası yönünden aleyhine takdir olunan vekalet ücretleri yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı/ karşı davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri, eşya ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

            ın, boşanma sırasında soyadını kullanmasına izin verildiğini, şimdi ise kendi soyadını kullanmak istediğini beyan ederek, "Demirağ" olan soyadının evlenmeden önceki soyadı olan "..bb" olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun soyadı değişikliği başlıklı ek 3. maddesinde; "yazılı talepte bulunmak kaydıyla; boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilen kadının evlenmeden önceki soyadını kullanmak istemesi hâlinde nüfus müdürlüğünce gerekli işlemin yapılacağı hükme bağlandığından; davacının nüfus idaresine başvurması halinde idari yoldan soyadını talebi gibi değiştirtebileceği dikkate alınarak dava açmakta hukuki yararı yoktur. Davanın bu sebeple reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kocanın Soyadını Kullanmaktan Men-Kocanın Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.06.2010(Salı)...

                Türk Medeni Yasasını 187. maddesinde; "Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda; evli olan davacının kızlık soyadının nüfustan silinerek eşe ait soyadının kalmasını istediği anlaşılmakla, T.M.Y.'nin 187. maddesi kapsamında bulunmayan soyadı düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/09/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Kadının Kocanın Soyadını Kullanmaya İzin Verilmesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 20/11/2018 gün ve 2018/1584-2018/13172 sayılı ilamıyla ilgili davalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu