Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....

    İflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkeme erteleme talebinde bulunan şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığını tespit edecek, borca batık durumda ise iyileştirme ümidinin bulunup bulunmadığını inceleyecektir. Borca batık durumda olan şirketin mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunmaması halinde iflasın ertelenmesini talep eden şirketin iflasına karar verilir. Borca batıklığın tespitinde bilançodaki aktif değerin değil, aktifin rayiç değerinin dikkate alınması gerekir. (TTK.m.324).Bilirkişi raporu borca batıklığın tespiti yönünden yeterli olmadığı gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Mahkemece borca batıklık yönünden bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen ilke de gözetilmek suretiyle ek rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davacı şirketin borca batık durumda olduğunun şirket kayıtları ve bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu, sadece yapılmış olan sermaye artışının yeterli olmadığı, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunmadığı, şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle iflas erteleme talebinin reddine, borca batık olan şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İflas erteleme talebinde bulunan şirketin iflasına karar verilebilmesi için borca batık durumda olması, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunmaması gerekir. Mahkemece, iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olduğu kabul edilerek iflasına karar verilmiş ise de, borca batıklık yönünden yapılan inceleme yeterli olmayıp alınan bilirkişi raporu da Yargıtay denetimine elverişli değildir....

        . - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerinin inşaat ve sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacılardan... borca batık durumda olduğunu, davacı ...diğer davacı lehine üstlendiği kefalet riski ve tesis ettiği ipotekler nedeniyle borca batık durumda bulunduğunu; bakiye sermaye taahhütlerinin ödenmesi, alacakların tahsili ve faaliyetin sürdürülmesi suretiyle borca batıklıktan kurtulabileceklerini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, şirketlerin borca batık durumda olduklarını ve sermaye taahhütlerini tam olarak yerine getirmediği, faaliyetlerinden de beklenen geliri elde etmediği gerekçesiyle, her iki şirketin de iflasına dair verilen karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 02.02.2015 tarih, 2014/3807 E., 2015/485 K. sayılı ilamıyla, davacı ... yönünden onanmış, davacı .......

          ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, miras bırakanın mirasçılarının terekeyi sahiplenecek eylemleri olmadığı, murisin terekesinin borca batık olduğu açıkça belli olduğundan, TMK'nın 605/2. maddesindeki şartlar oluştuğundan, davanın kabulüne, terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın miras bırakan ...'ın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir....

            in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, mirasçıların terekeyi sahiplenecek eylemleri olmadığı, murisi terekesinin borca batık olduğunun açıkça belli olduğu, TMK'nın 605/2. maddesindeki şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın muris ...'in ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2 maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

              Mahkemece iflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin borca batık durumda bulunmadığı gerekçesiyle talep reddedilmişse de borca batıklık yönünden yapılan inceleme yetersiz olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira borca batıklık yönünden bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve borca batıklığın tespitinde aktifin rayiç değeri gözetilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı. S:K...

                Bilirkişi raporunda, şirketin borca batık olduğu, plansız büyümesi nedeniyle borca batık hale geldiği, giderlerini %50 oranında düşürdüğü, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu belirtilmiş, ek raporda ise yapılan 450.000. TL sermaye artışının ¼’ünün ödendiği, bakiyesinin ise 2010 yılı sonuna kadar ödeneceğinin taahhüt edildiği, kalan sermaye borcunun 2010 yılı sonuna kadar ödenmesi halinde şirkete düzenli nakit akışı sağlanabileceği ve borca batıklıktan çıkabileceği, borçların tamamını ödeme beklentisinin daha somut ve net bir hâle geldiği belirtilmiştir. Mahkemece, 2010 yılı sonu beklenmeden 26.10.2010 tarihinde şirketin iflâsına karar verilmiştir. Borca batıklık bildirimi üzerine borca batıklığın tespiti ve şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümü mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez (HUMK.m.275)....

                  . - K A R A R - İflasın ertelenmesi talebinde bulunan vekili, müvekkilinin tarım ilaçları ve fındık ticareti ile uğraştığını, fındık fiyatlarındaki dalgalanmaların neden olduğu bölgesel kriz ile küresel krizin etkilerinden dolayı müvekkili şirketin borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmasıyla borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu belirterek bir yıl süreyle müvekkilinin iflasının ertelenmesini talep etmiştir....

                    Somut olayda, mahkemece rayiç değerlerin tespiti için teknik bilirkişilerden rapor alınmış ise de borca batıklık hesabı yapan ve hükme esas alınan 25.02.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, teknik bilirkişilerin belirlediği rayiçlere yer verilmeden kaydi değerler üzerinden hesaplama yapılarak davacı şirketin borca batık olduğu tespitinde bulunulmuştur.Bu durumda mahkemece,açıklanan usul ve ilkelere uygun olarak davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespiti ile bu tespite göre alınacak bilirkişi raporunda davacı şirketin borca batık olmadığının belirlenmesi halinde davanın reddine, borca batıklığın halen devam ettiğinin tespiti halinde ise mülga ancak derdest davalarda uygulanmasına devam edilen İİK'nın 179/b maddesi uyarınca iflas erteleme tedbirlerinden ilk tedbir tarihinden itibaren en fazla 5 yıl süreyle yararlanılabileceği bu kadar süre ile iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmasına rağmen borca batıklığı devam eden şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği...

                      UYAP Entegrasyonu