WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....

    - K A R A R - İflas erteleme isteyen vekili, ülke ekonomisindeki genel durgunluk nedeniyle şirketin borca batık hale geldiğini, iyileştirme projesini uyguladıkları takdirde borca batıklıktan kurtulacaklarını belirterek borca batıklığın tespitine ve 1 yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Müdahiller vekilleri, iyileştirme projesinin gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, şirketin iyileşme umudunun bittiği, projenin ciddi bulunmadığı, şirket ortaklarının sürekli şirketi küçültmeye çalıştıkları, araçları sattıkları, ipotek kurdukları, başka şirketlerce alınacak banka kredilerinde şirketi kefil gösterdikleri gerekçesiyle şirketin iflasın ertelenmesi talebinin reddi ile şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm iflas erteleme isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Şirketin iflâsına karar verilebilmesi için öncelikle borca batık olup olmadığının tespiti gereklidir. Bilirkişi raporunda şirketin hâlen borca batık olduğu belirtilmiş ise de iflas erteleme talebinde bulunan vekilinin kayyım raporuyla da teyit edilen itirazında şirketin ortaklara borcunun bilirkişi tarafından iki kez yazılması sonucunda şirketin borca batık göründüğü, aslında şirketin borca batıklıktan çıktığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak bilirkişi raporuna yönelik itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor ya da konusunda uzman bir heyetten yeniden rapor alınıp, rayiç değerlere göre şirketin borca batık olup olmadığının tespiti ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nin Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....

          İlk derece mahkemesi; takip dayanağı bononun keşide yerinin İstanbul olduğu, bu nedenle yetki itirazının reddi gerektiği, davacının borca itirazını İİK'nın 169/a-1. maddesi kapsamında ispatlayamadığı gerekçesi ile borca ve yetkiye itirazın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlular vekili istinaf dilekçesinde; kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, gerekli ve yeterli inceleme yapılmadan ve taraflar arasındaki ticari ilişki tespiti yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/borçlular vekili dava dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, istinaf dilekçesinde ise borca itiraz nedenleriyle birlikte eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini ileri sürmüştür. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....

          -K A R A R- İstemci vekili, ekonomik kriz nedeniyle borca batık olan müvekkili şirketin iflasının bir yıl süreyle ertelendiğini, bu süreç içinde iyileştirme projesinin başarıyla uygulandığını, borçların azaltıldığını, ancak henüz borca batıklık halinin sona ermediğini belirterek iflasın ertelenmesi kararının bir yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir. Müdahil vekili, cevap vermemiştir. Mahkemece; dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, borc abatıklığın devam ettiği, kârlılık oranının arttığı, sunulan projenin benzer şekilde uygulanmasına devam edilmesi halinde istemci şirketin mali durumunun düzeleceği gerekçesiyle, talebin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, müdahil vekili temyiz etmiştir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin malî durumunun ıslahının mümkün olması halinde o şirketin iflâsının önlenmesini sağlayan bir kurumdur....

            Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

              O halde, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde, terekenin borca batık olup olmadığı mirasbırakanın malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak murisin ölüm tarihi itibariyle bankalar, tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlar ve zabıta marifetiyle araştırılması gerekmektedir....

                Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2022/304 Esas KARAR NO : 2022/270 DAVA : Borca Batık Olduğunun Tespiti-İflas DAVA TARİHİ : 26/04/2022 KARAR TARİHİ : 27/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Borca Batık Olduğunun Tespiti-İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Müdürlüğünde ... sicil numarası ile kayıtlı müvekkili şirketin aktif değerler toplamının pasif değerler toplamını karşılayamaz durumda olması nedeniyle borca batık olduğunu İİK.nun 179.maddesi ve TTK. 625/1-h maddesi gereğince şirket müdürünün borca batık durumunu bildirmesinin zorunlu bir görev olduğunu, şirketin borca batık durumda olması nedeniyle iş bu bildirimin yapılması ve iflasına karar verilmesi zorunluluğu doğduğunu belirterek, ... Sağlık Ürünleri İthalat İhracat Turizm Sanayi ve Tic.Ltd.Şti.nin borca batık olduğunun tespitine ve neticede iflasına ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu