Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bilirkişi raporlarına göre borca batıklığın 7 ayda % 65 azaldığı, 2005 yılından 2010 yılına kadar ortak borçların ödenmesi nedeniyle şirketin borca batıklığının azalmasında grup şirketlerinin katkı sağladığı, şirket ortaklarının yapacağı katkılarla bir yıl içinde borca batıklıktan çıkabileceği, borca batıklık miktarının iflas erteleme kararının verilmesi sırasında 825.824.-TL.olmasına karşın en son 1.033.612.-TL.olduğu, uzatma süresi boyunca kamu borçlarının arttığı, bir yıl süre verilmesi halinde şirketin borca batıklıktan çıkabileceği belirtilerek iflas erteleme kararının 13.10.2010 tarihinden itibaren bir yıl süreyle uzatılmasına karar verilmiş, hüküm Maliye Bakanlığı, Bronntag Kimya, ... Kimya A.Ş., Kimya Teknik A.Ş., Vakıfbank, İş Bankası, LBT Varlık Yönetim A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

    İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir....

      , borca batıklıktan çıkacağını belirterek İİK 179.maddesi gereğince iflaslarının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        , borca batıklıktan çıkacağını belirterek İİK 179.maddesi gereğince iflaslarının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Borca batıklığın tespiti için TTK'nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. Mahkemece davacı şirketin borca batık durumda olmadığı kabul edilmişse de bu konudaki inceleme yeterli değildir. Zira, TTK'nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço üzerinde mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir....

            Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında iflâs erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık olmadığı belirtilmiş olup, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bu bilirkişi raporları hükme esas alınarak talepte bulunan şirketin iflâsının ertelenmesine karar verilmiştir. 2-İflâsın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporlarında talep eden şirketin borca batık olmadığının tespit edildiği gözetilerek iflâsın ertelenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, iflâsın ertelenmesine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında iflâs erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık olmadığı belirtilmiş olup, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bu bilirkişi raporları hükme esas alınarak talepte bulunan şirketin iflâsının ertelenmesine karar verilmiştir. 2-İflâsın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporlarında talep eden şirketin borca batık olmadığının tespit edildiği gözetilerek iflâsın ertelenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, iflâsın ertelenmesine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                Hukuk Dairesinin 13.08.2010 tarih ve 2010/814 Esas, 2012/3012 Karar sayılı ilamı ile “borca batıklığın karar anında mevcut olması gerektiği ve karar tarihi itibari ile davacının borca batık olup olmadığının incelenmesi” yönünden bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda şirketin borca batıklığının devam ettiği, ortada bir iyileştirme projesinin bulunmadığı, ticari faaliyetin olmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin reddine davacı şirketin iflasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması gerekir. Bu nedenle iflas erteleme talebinde bulunan şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı tespit edilmelidir. İflas erteleme talebinde bulunan şirket borca batık durumda değilse iflas erteleme talebi reddedilmelidir....

                  İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....

                    Aynı bilirkişilerden alınan ek raporda, neticeten; davacı...şirketin borca batık olup olmadığının tespiti kök rapordaki kanaati değiştirecek bir hususun bulunmadığını belirtmişlerdir. İİK'nun 178. ve 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borca batıklığın tespiti için TTK'nun 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK'nun 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu