Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı şirket bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen tebligatın usulüne uygun olduğu, usulsüz tebligat şikayeti reddedildiğinden yetkiye ve borca itirazının da ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/10/2020 tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmadığı anlaşıldığından yetkiye ve borca itirazının da reddine karar vermek gerektiği, davacı T1 bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ödeme emri tebliğ tarihine göre davacının yetki itirazı süresinde ise de itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan diğer borçlu SMDN Mücevherat...Ltd.Şti. Yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının HMK'nın 7/1....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TK'nın 21/1-2., Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi, İİK'nın 82/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının bila ikmal iadesi üzerine adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılmış, borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayeti yanında yetkiye, borca ve faize itirazı ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16. madesinde belirtilen usullere uygun olarak yapıldığı belirtilerek istem reddedilmiştir. ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/6560 Esas sayılı takip dosyasında, ödeme emrinde borçlu adresi olarak "......
Hukuk Dairesinin 23/03/2017 tarih, 2017/503 E. 2017/602 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı Kanunun 10/2. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinin gerçekleşmesinin gerektiğini, Tebligat Kanunu’nun 23/1- 8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, gecikmiş itiraz talebinin reddine, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle, borcu ödeyememesinin irade ve kastının dışında oluştuğunu, tebliğ sonrası itirazına gecikmeye sebep olan ve itirazı delillendirecek belgelere erişiminin gizlilik kararı sebebiyle olduğunu, oluşan durumların sonucunun sorumluluk oluşturmadığını belirterek, kararın bozularak karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu derneğin çift imza ile temsil edildiği ancak, bonoda tek imzanın bulunduğunu, bu nedenle senedin geçersiz olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece borçlunun iddiaları kabul edilerek borca itirazın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Ne var ki kendisine tebligat yapılacak kimse veya anılan madde uyarınca, tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse aynı kanunun 21/1 maddesi uyarınca tebligat yapılmalıdır. (Yargıtay 12....
Borçlunun bu yöndeki istemi tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihnde haberdar olduğunu beyanla yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015'de icra mahkemesine başvurduğuna göre mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....