HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1141 KARAR NO : 2021/555 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2020 NUMARASI : 2019/450 ESAS, 2020/83 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-TAKİBİN İPTALİ KARAR : Aydın 2....
Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Somut olayda; 09.07.2015 tarihli haciz sırasında borçlu ...'ın hazır bulunmadığı ve takipten o gün ya da daha evvel haberdar olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı görülmekle borçlunun tebligata bu tarihte muttali olduğunun kabulü isabetsizdir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...
Tebligat usulsüz olsa dahi bu husus borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesince tespit edilmeden icra müdürlüğü kendiliğinden ya da borçlunun talebi üzerine tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle iptâline karar veremeyeceğinden 22.03.2012 tarihli tebligatın iptâli ve takibin durdurulması kararı yanlış olmuştur. Bu halde davacı alacaklının usul ve yasaya aykırı olarak verilen icra müdürlüğünün durdurma kararını süresiz şikayet yoluyla (kaldı ki davacı tarafça bu yola başvurulmuş ve durdurma kararı kaldırılmıştır.) kaldırtıp kesinleşmiş takibe devam etme imkanı varken itirazın iptâli davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece açılan itirazın iptâli davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılıp işin esasına girilip kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 16.06.2015 tarih, 2015/7286-16911 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibe konu senet emre havale olmaksızın tanzim edildiğinden kambiyo senedi vasfında olmadığı belirtilerek takibin iptaline karar verildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1613 KARAR NO : 2021/877 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/839 ESAS, 2020/244 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/839 Esas, 2020/244 Karar sayılı dosyasında verilen davanın süre yönünden ve aktif husumet yokluğundan reddi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 20....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacı borçlulara ödeme emrinin mernis adreslerine çıkartılıp bila tebliğ gelmesi üzerine mernis adreslerine Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığı, tebligatların geçerli olduğunu, davanın 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından süresinde açılmayan davanın süreden reddine karar verilmiştir. Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkillerine gönderilen tebligatların TK’nın 21. maddesindeki işlemler yerine getirilmeden tebliğ edildiğini, ayrıca 18 yaşından küçük T2 Mehmet’in velisi yerine adlarına tebligat çıkmasının usulsüz olduğunu, davanın öğrenme tarihinden itibaren süresinde açıldığını belirterek kararın kaldırılarak takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ilişkindir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Nevşehir İcra Dairesi'nin 2021/3592 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun bilinen adresine yapılan tebligatın muhatabın adresinden adres bırakmadan ayrılmış olup, yeni adresi bilinmiyor şerhi ile iade edilmesi üzerine tebligat zarfına adresin mernis adresi olduğu ve TTK'nın 21/2 maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği şerhi verilerek tebliğ işleminin 19/04/2021 tarihinde TTK'nın 21/2 maddesine göre yapıldığı anlaşılmıştır. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında uygulanır. Davacı borçlunun 23/10/2002 tarihinde Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmiş olup, Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle adrese dayalı kayıt sistemine ilişkin hükümler uygulanamaz....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 21/1 uyarınca iade olunan tebligatın usulüne uygun olarak iade olmadığını, tebligat memurunun usulsüz olarak adreste oturan yeni mukimin beyanını aldığını, yeni mukimin adresten ayrılan borçlunun adresini bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek, tebliğin usulsüzlüğüne, ödeme emrinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi uyarınca 20/10/2021 olarak düzeltilmesine ve süresince borca ve ferilerine itiraz ettiklerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte; şikayetçi borçlunun alacaklı tarafından takip talebinde bildirilen “Katip Kasım Mahallesi Aksaray Caddesi No:49 İç Kapı No:10 Fatih/İstanbul” adresine gönderilen ödeme emrinin "bildirilen adrese gidildi....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlulara çıkartılan kıymet takdiri raporlarının tebliğine ilişkin tebligat mazbatasında "Muhatap tevziat saatlerinde adresinde bulunmadığından komşusu isim ve imzadan imtina edip şifahi beyanına göre muhatabın iş takibinde olduğundan ilgili mahalle muhtarlığına 7201 sayalı T.K'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği komşusuna haber verilerek 2 nolu haber formül kapısına yapıştırıldı" şerhi yer almaktadır. Sözkonusu tebligatta, muhatabın adreste bulunmadığını iş takibinde olduğunu beyan eden komşunun ismi belirtilmemiş olup tebligat bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığından yapılan tebliğ işlemi de usulsüzdür....