Köyü Toplu Yapı Kat Maliklerini hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun, “yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediği” gerekçesiyle borca itirazını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu mahkemece, başvurunun kambiyo şikayeti olarak nitelendirilerek, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçlunun başvurusu borca itiraz olup 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekili, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak, takibe konu senetlerdeki borcun, takipten önce ödendiğini ileri sürerek borca itiraz etmiş, mahkemece, borca itirazın kabulüne karar verilmiştir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir....
Borçlu vekilinin icra dairesine süresinde verdiği itiraz dilekçesinde borca itiraz ettiği ve çekle ilgili resmi evrakta sahtecilik suçundan şikayetinin devam ettiğini bildirdiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. İİK'nun 63. maddesi gereğince borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Somut olayda, borçlu vekili, itirazın kaldırılması isteminin incelenmesi sırasında verdiği 31/03/2014 havale tarihli dilekçesinde takibe konu çekin keşide tarihi kısmında tahrifat yapıldığını, süresinden sonra bankaya ibraz edildiğini ve çekin zamanaşımına uğradığını belirtmesine göre, bu itirazlar "senet metninden anlaşılan" itiraz sebepleri arasındadır. (Prof.Dr....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/220 ESAS - 2021/1956 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2021/143 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını belirterek imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....
Davacı alacaklı vekili tarafından, davalı borçlu aleyhine, 20.02.2015 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak yapılan icra takibinde, ödeme emri borçlu kiracıya 03.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 10.03.2015 tarihinde, vekâletnamesini ibraz ederek borca itiraz etmiştir. İcra takibi ile borca itiraz üzerine icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davası, birbirini tamamlayan ve bütünlük arz eden takip hukuku işlemleridir. Tebligat Kanunu'nun 11.maddesi ve Avukatlık Kanununun 41.maddesine göre, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim tarafından resen gözetilmelidir. Ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borca itiraz, borçlu vekili tarafından yapılmıştır....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı olarak borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında, “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....
nun 168/5. maddesine dayalı olarak borca itiraz ettiği,mahkemece, itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK.'nun 169/a maddesinin 5.fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....