Somut olayda, dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle takibin ve ödeme emrinin iptali istenmiş ise de, mahkemece takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmemesi şikayetine ilişkin değerlendirme yapıldığı, diğer iddiaların borca itiraz olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Davacının faiz oranı ve muacceliyet kaydına ilişkin iddiaları borca itiraz olup, bu yönden mahkemenin değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, dava dilekçesinde yer alan ödeme emrinde takip konusu taşınmaz ve kira sözleşmesinin belli olmadığı, ödeme emrindeki bazı kayıtların sonradan eklendiği ve paraflanmadığı iddiaları borca itiraz olmayıp, şikayete konu edilmelerine karşın, bu iddialara ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, karar bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 14/12/2017 keşide tarihli 1 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibin ve ödeme emrinin iptali istemiyle dava açtıkları, borca ve faize itiraz ettikleri, ayrıca çek tazminatından keşidecinin sorumlu olduğundan bahisle çek tazminatına yönelik itirazları ile birlikte çek aslının kasaya alınmadığından bahisle şikayette bulundukları görülmüş olup, her ne kadar ödeme emri davacıların vekili yerine asile tebliğ edilmiş ise de davacılar vekilinin borca yönelik itiraz ve takibe yönelik şikayete ilişkin süresi içinde davasını açtıklarından, takibin esasına yönelik itiraz ve şikayetlerini bildirdiklerinden bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptalinin bu aşamada gerekmediği, ayrıca borca yönelik itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delille ispatlanamadığı, faize yönelik itirazla ile ilgili alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda borçluya 29.07.2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinde "Bu zarfta örnek 10 ödeme emri vardır" ve "Bu zarfta emniyet haciz evrakı vardır" şerhinin yazılı olduğu, dolayısı ile takibe dayanak belge örneğinin ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, yasal düzenlemeler gereğince takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinin zorunlu olduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile 29.07.2016 tarihli ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ işlemi iptal edilmiş olduğundan borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı Dünya Varlık Yönetim A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Sayılı kararında da değinildiği üzere;" takip tarihinde ve ödeme emri tebliğ edildiği tarihte borçlu vekilinin vekaletnamesinde icra dairelerinde tebligat almaya ve ödeme emri tebellüğüne yetkisi bulunmaktadır. Bu durumda borçlu vekiline yapılan ödeme emri tebligatı geçerlidir."...
İcra Müdürlüğünün 2021/706 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlulara ödeme emri tebliğ edilmeden borçluların takibe itiraz ettiklerini, ödeme emrinin 25.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların ise 21.01.2021 tarihinde borca itiraz ettiklerini, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yapılmış bir itiraz olmadığını, takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz talep ettiklerini, ancak icra müdürlüğünün 10.02.2021 tarihli kararı ile taleplerinin reddedildiğini, emsal Yargıtay kararları gereğince, borçluların haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağını beyan ederek 10.02.2021 tarihli müdürlük kararının iptali ile borçlular hakkındaki haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda Mahkemece öncelikle, davacıların ödeme emri tebliğ işleminin iptaline yönelik şikayetin değerlendirilmesi ve reddine karar verilmesi halinde borca itirazın değerlendirilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Zira, ödeme emri tebliğ işleminin iptali üzerine davacılara yeni bir ödeme emri gönderilecek olup, davacılar yeni ödeme emri tebliğinden sonra varsa borca itirazlarını ileri süreceklerdir. Somut olayda; davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ mazbataları incelendiğinde üzerlerinde "Örnek no:10 ödeme emrini ihtiva eder " yazılı olduğu, İİK'nın 58 ve 61.maddelerine aykırı olarak takibe dayanak belgelerin ödeme emri ekinde davacılara gönderilmediği anlaşıldığından, Mahkemenin şikayetin kabulüne ilişkin kararı isabetlidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Takibin iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Denizli 3. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacı aleyhine davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takibin dayandığı senedin altındaki imzaya ve borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu, İİK'nin 168/4-5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2019/568 ESAS 2022/61 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline İstanbul 31. İcra Dairesi'nin 2018/38311 Esas sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkilinin bir dönem diğer borçlu olan Gimelsan San ve Tic. Adi Komandit Şirketi'nin komanditer ortağı olduğunu, şirket borçlarından sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, bu sorumluluğun da şirkete taahhüt ettiği ve ödemediği sermaye borcu tutarında olabileceğini, müvekkilinin böyle bir borcu da bulunmadığından davalı tarafça başlatılan takibin hukuka aykırı olduğunu belirtmiş ve itiraz etmiştir....
İİK.nun 150/a maddesi atfı ile uygulanması gereken İİK.nun 62.maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” denilmektedir. Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe konu ipotek "Acentelik Sözleşmesi" nin teminatı olarak verilmiştir . Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü nedenler borca itiraz niteliğindedir. Aynı nedenlerle icra müdürlüğünde itiraz edilmiş ve takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlu takip yolu itibariyle icra dairesine yapması gereken itiraz nedenleriyle icra mahkemesine gelerek takibin iptalini isteyemeyeceği gibi icra müdürlüğüne yapılan itirazla oluşan takibe icra mahkemesinden itirazın kaldırılması veya genel mahkemelerden itirazın iptali ilamı getirilmedikçe devam edilme imkanı bulunmadığından borçlunun icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı da yoktur....
e yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu kabul edilerek, bu borçlu yönünden süresinde yapılamayan imzaya ve borca itirazın reddine, borçlu şirket yönünden ise ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilerek, öğrenme tarihine göre süresinde yapılan borca itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, bu kararın Dairemizin 04.11.2014 tarih ve 2014/28107 E.-26153 K. ilamı ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyulduktan sonra borçlu şirket açısından açılan davanın süresinde olmaması nedeniyle reddine, borçlu ...'e yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin 21.01.2013 olarak düzeltilmesine ve borçlu ... aleyhine açılan takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı bononun incelenmesinde, alt kısmında ''Teminat Senedi'' ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür. Senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir....