Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, HMK'nun 26. maddesi de nazara alınarak, borca ve fer'ilerine itiraz bakımından takibe devam olunacağının, mahkeme kararının sadece yetki itirazı yönünden sonuç doğuracağının, yani icra müdürlüğünce yetki itirazı yönünden takibin durdurularak açılacak bir itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davasında bu hususun değerlendirileceğinin kabulü gerekir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca, borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya borçları bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra dairesinin yetkisine de itirazda bulundukları ve alacaklı bu yöndeki itirazın da kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğuna göre, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. maddesi hükmüne aykırıdır....

      İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunduğu, bununla birlikte borca ve borcun ferilerine de itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun yetki itirazı hakkında bir karar verilmeksizin, doğrudan esasa ilişkin itiraz hakkında hüküm kurulduğu görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur'' hükmüne yer verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/5507 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında alacaklarının tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2....

          . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya veresiye mal sattığını, bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin merkezinin ...’nda bulunması sebebiyle ... icra dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinde davalının yetki itirazından bahsedilmediği, davalının itirazının haksızlığının belirtildiği, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında yer alan ibarelerin yetki itirazı konusunda bir istemi içermediği, bu durumda davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün olmadığı ve itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Yukarıda belirtilen kanun maddesinde yer alan yetkili makamların düzenledikleri belgelerin bu nitelikte belge kabul edilebilmeleri için, bu belgelerin, kanunda, İİK’nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm bulunması gerekir (İİK'nun 143/2, 105/1, 251/1, 634 sayılı Kanun'un 37. maddesi gibi). Somut olayda, davalının icra müdürlüğüne ibraz ettiği borca ve yetkiye itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğü gösterilmediğinden yetki itirazı ile ilgili olarak davalının itirazının kaldırılması gerekir. Bu nedenle yetki itirazına ilişkin olarak istinaf sebebi yerinde değildir....

            Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin herbirinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı dava dilekçesinde, yetki itirazı dışında takibe konu bonunun kefalet sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, ayrıca takipte istenen faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği halde İlk Derece Mahkemesince sadece yetki itirazı hakkında inceleme yapılarak yetki itirazının reddine karar verildiği sair talep edilen hususlar hakkında inceleme yapılmaması usul ve yasaya aykırıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun şikayet ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 19.10.2015 olduğu belirtilerek, bu tarihten itibaren 5 ve 7 günlük itiraz ve şikayet sürelerinde mahkemeye başvurulmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

              Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 tarih, 13/241-208 sayılı kararı) Zira; itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde geçerli bir takibin yapılmış olması şartına bağlıdır. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Davacı (alacaklı)nın açtığı itirazın iptali davasında; davalının icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazları kabul edilmez. Ancak, davalı borçlu daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye ve borca itirazdır. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, başvuru yetkiye itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur.” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18/09/2019 tarihli, 2019/9756 E, 2019/12929 K. sayılı içtihadı)....

                UYAP Entegrasyonu