Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ve müvekkili adına iflas talepli derdest davasının bulunduğunu ve davacının huzurdaki davayı açmasında hukuki bir menfaatinin bulunmadığını, davanın derdestlik nedeni ile reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise mezkur dosyanın bekletici mesele yapılmasını, bu nedenlerle---- Esas sayılı dosyasına edilen itiraz doğrultusunda zaman aşımı, derdestlik, borcun ödenmiş olması sebepleriyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. ---- sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede; davacının --- tarihinde haciz yoluyla adi takip başlattığı, daha sonra dosyanın işlemsiz bırakıldığı,---yılında takip şeklini değiştirerek iflas yoluyla kambiyo takibi talep ettiği,---- tarafından kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takipte ödeme emri gönderildiği, borçlunun yasal süresi içinde borca itiraz ettiği ve senetlerin zaman aşımına uğradığını iddia ettiği anlaşılmıştır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/268 2021/371 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.06.2021 tarih 2020/268 esas 2021/371 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 8. İcra Müdürlüğünün 2020/4489 E sayılı dosyasıyla müvekkili hakkında 22.10.2013 tanzim ve 25.06.2020 vade tarihli 39.500,00 TL tutarlı bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığını, dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmaması nedeniyle imzaya ve senedin unsurlarının sonradan doldurulduğunu ve senetteki yazıların özensiz olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı vekilinin istinaf talebi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte dayanak senedin kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet ile borca kısmi itiraz ile işlemiş faiz miktarına ve oranına yönelik itirazlarına ilişkindir. Tokat 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/32510 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının T3 borçlusunun T1 olduğu, toplam 59.316,62 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 05/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, Ödeme emrinin borçluya 05/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, bu davanın 08/08/2019 tarihinde yasal 5 günlük süre içerinde açıldığı takip dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır....

    GEREKÇE : Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde borca, faize ve ferilere itiraz istemine ilişkindir. Mersin 2.İcra Müdürlüğünün 2020/6275 esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 42.539,84 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu vekiline 12/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yasal süresi içerisinde 12/10/2020 tarihinde borca ve faize itiraz davası açıldığı anlaşılmıştır. Mersin 5.İcra mahkemesinin 2020/549 Esas sayılı dosyasından verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiş olup dairemizin 2021/1578 esas sayılı dosyası ile derdest olduğu tespit edilmekle incelenmesinde, davacının T1, davalının T3 olduğu, dava konusunun Mersin 2....

    Bu durumda takibe konu senet kambiyo senedi vasfında değildir. (Benzer karar Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 20/03/2018 tarih 2018/1755 esas 2018/2819 karar, 01/03/2018 tarih 2016/29174 esas 2018/2165 karar) İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince icra mahkemesi, kendisine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek, senedin kambiyo vasfında olmadığını tesbit ederse, diğer itiraz nedenlerini incelemeksizin takibin iptaline karar verir. Mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken davacının imzaya ve borca itirazının esasının incelenerek davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Bu durumda takibe dayanak belgede tanzim yeri yazılı olmadığından senedin kambiyo senedi vasfı bulunmamaktadır. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal beş günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

      İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, mahkemece, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

        İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

          ın, bononun düzenlenme tarihinden önce azledilerek vekalet ilişkilerinin son bulduğunu ve azledilmeden önce de kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunmadığını beyanla borca itirazda bulunduğu, mahkemece; 13/03/1987 tarihli vekaletnamede verilen yetkilerin kambiyo senedi düzenleme yetkisini kapsamadığından bahisle itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de, aynı Kanun'un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır....

            Borçlular vekili, dayanak bonoyu vekil sıfatıyla imzalayan... kambiyo senedi düzenleme yetkisi bulunmadığını ileri sürdüğüne göre, başvuru bu hali ile, İİK' nun 168/5. maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Bakırköy 9. Noterliği'nin 04.12.1998 tarih, 63351 yevmiye nolu vekaletnamesinde “kambiyo taahhüdünde” bulunma yetkisi yoktur. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 169/a-5 maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” O halde, mahkemece, borçluların, borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 169/a-5.maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu