WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu tarafından icra takibine yapılan derdestlik itirazı borca itiraz niteliğinde olup icra müdürlüğünce takibin borca itiraz nedeniyle durdurulmasına karar verilmesi gerekirken itirazı değerlendirme yetkisi bulunmadığı nedeniyle talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, İİK'nun 17 maddesinde "şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir." hükmü gereğince icra müdürlüğünün işleminin kaldırılarak, takibin durdurulmasına dair karar vermiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, daha önce dosyaya sundukları itiraz dilekçelerinin değerlendirilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararı ile müvekkili idarenin alacağı paranın sürümcemede kalması sebebi ile mağduriyet yaşadığını, belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; memur muamelesinin kaldırılması istemine ilişkindir....

Ödeme emrinin davacıya 31/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 21/10/2021 tarihinde, yasal 5 günlük süreden sonra açılmış olduğu anlaşıldığından borca itirazın süresinde olmaması nedeni ile davacının borca itirazının reddine karar verilmesi usul ve yayaya uygundur. Davalı hakkında şikayet üzerine ceza mahkemesinde dava açılmış olması iddianın içeriğine göre borca itiraz kapsamında olup ancak genel yargılamaya tabi menfi tespit davasında değerlendirilmesi mümkündür. Sınırlı yetkili icra hukuk mahkemesinde incelenmesi mümkün olmadığından bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde değildir. İ.İ.K 363. maddesinin 1.fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkindir. 3. Değerlendirme Borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda ileri sürdüğü yetkiye ve borca itiraz ile şikayet iddialarının yasal 5 günlük süreye tabi olduğunun ve kesinleşen ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

    Davacı vekili borçlu şirket temsilcisi olduğunu iddia eden Rahmi Hamurcu'nun 10.06.2015 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz eden borçlu şirket temsilcisinin şirketi temsile yetkisi olmadığını, ancak ... 7.İcra Müdürlüğü'nce 15.06.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın yasaya uygun olmadığını, itirazın yetkisiz kişilerce yapıldığını ve yerinde olmadığını, borca itiraz süresinin de geçtiğini ileri sürerek, İcra Müdürlüğü'nün durdurma kararının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı taraf her ne kadar icra takip dosyasında davalı borçlunun itirazının kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip dayanağının taraflar arasında imzalanan sözleşme olduğu, sözleşmede herhangi bir kira bedeli talep edilmeyeceği belirtilmiş olup, davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali sebebi ile şikayet talebinde bulunduğunu, borçlunun İ.İ.K nun 170/a maddesine göre kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İ.İ.K 'nun 168/3 fıkrasına tabi olup buradaki şikayet süresinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün olduğunu, borçluya ödeme emrinin 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet tarihinin ise 05.04.2021 tarihi olması sebebi ile 5 günlük süre içerisinde yapılmadığını, bu sebeple şikayetin süresinde yapılmamış olması sebebi ile reddini talep ettiklerini, borçlunun cezai şarta itirazının ise borca itiraz niteliğinde olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, Cezai şarta ilişkin itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itirazının da borca itiraz niteliğinde...

      itiraz ve şikayet niteliğinde olduğundan borca itiraz etme süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, şikayet süresinin ise ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olması ve iddiaların süresiz şikayet sebeplerinden olmaması nedeni ile ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.08.2019 tarihinden dava tarihine kadar borca itiraz ve şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın süreden reddine karar verilmiştir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, mükerrir takip nedeniyle borca itiraz ve şikayet istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, Erzincan 1. İcra Dairesinin 2019/1107 esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibi ile 2019/1839 esas sayılı ilamsız icra takibinin aynı alacak için mükerrer takip olduğunu ve alacaklı Akbank'ın alacağını davalı T3 borçlunun rızası olmadan temlik ettiği gerekçesi ile itiraz ve şikayet isteminde bulunmuştur. Mahkemece, mükerrer icra takibine ilişkin borca itiraz istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, alacağın temlikine ilişkin şikayet yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili istinaf etmiştir....

        Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2022/877 ESAS - 2022/985 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2022/17714 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayetinin süresiz şikayet hallerinden olduğunu, protesto çekilmediğinden davalının müvekkiline müracaat hakkı bulunmadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Daha önce HUMK'nun 187/4. maddesinde bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus, HMK'nun 114/1-ı maddesi hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir. Aynı Yasanın 115.maddesi uyarınca, taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği gibi, mahkemece de davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilerek, dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusunda, şikayet ve borca itiraz nedenleri açıklanarak Manavgat 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3241 E. sayılı dosyasına konu takibin şikayet yolu ile iptalinin talep edildiği, istemin, mahkemenin 2014/547 E. sırasına kaydının yapıldığı, ancak borçluların bu talepten bir gün evvel de aynı nedenlere dayalı olarak “borca itiraz” adı altında aynı takibin iptali için talepte bulundukları ve istemin, mahkemenin 2014/546 E. sırasına kaydedildiği görülmektedir. HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime aittir....

            UYAP Entegrasyonu