İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2019/749 ESAS 2020/739 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/10493 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin sahte olduğunu, müvekkilinin davalı alacaklı taraf böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle talebin kabulü ile takibin iptaline, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olaya gelince; borçluya ödeme emrinin 21/05/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu vekilinin itiraz dilekçesini 28/05/2013 tarihinde sunmuş olmasına rağmen icra müdürlüğünce itiraz dilekçesinin takip dosyası arasına alınmaması nedeniyle itiraz vaki olmamış gibi işlem yapılarak borçluya bakiye borç muhtırası tebliğ edildiği karar tarihinden sonra 30/09/2013 tarihinde icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda anılan yasa hükümleri göz önünde bulundurularak borçlunun yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin niteliğine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine ilişkin hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2019/133 ESAS - 2020/361 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhinde Konya 13....
İflas Kanunu'nun 97. maddesi gereğince borçlunun ...... şahıs lehine ileri sürdüğü istihkak iddiası yerinde görüldüğünden; haczedilen mahcuz mallar yönünden takibin talikine, ...... kişinin İİK 97/6. madde uyarınca 7 gün içinde dava açabileceğine ilişkin karar verilmiş, hüküm ...... kişi tarafından temyiz edilmiştir. Talep; 3. kişinin istihkak iddiası üzerine takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi isteğine ilişkindir. 3. kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasına, alacaklı tarafın itiraz etmesi üzerine takibi yapan ...... Müdürlüğünce ...... dosyası takibin devamı veya ertelenmesi konusunda karar verilebilmesi için hemen bağlı bulunduğu ...... Mahkemesine gönderilir. ...... Mahkemesince, dosyadaki mevcut duruma göre ...... Müdürlüğünün İİK'nin 97. maddesi uyarınca, ......ün işletilmesi talebinin reddi ile, İİK'nin 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle dosyayı .........
Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, mahkemece, icra takibinin şekline göre; borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmelerinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, hukuki sonuç doğurmayacağı nazara alınarak, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, istemin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekte kendisini şahsen sorumlu kılan imza bulunmadığı halde keşideci ile birlikte şahsı hakkında başlatılan takibin kötüniyetli olduğu ve bu nedenle %20 oranında icra inkar tazminatı talep edilmesine rağmen tazminata hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı bu yönden istinaf ettiği anlaşılmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstem, davacının takibe konu çekte kendisini sorumlu kılan imzanın bulunmadığı itirazına yöneliktir. Bu hale göre borçlunun takip konusu çekte, keşideci ve aval veren sıfatı ile imzasının olmadığına ilişkin itiraz, İİK'nun 169/a maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın yasal yaptırımı ise takibin iptali değil, takibin durdurulmasıdır. Borca itirazın kabulü ve alacaklının kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2019 NUMARASI : 2019/73 ESAS 2019/613 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37 İcra Müdürlüğü'nün 2018/45190 sayılı dosyada ilamsız icra yolu ile başlatılan takip dayanağı borç ödemeden aciz belgesinin usulüne uygun olmadığını, borcun da anlaşılan rakam üzerinden ödenmiş olması nedeniyle aciz belgesinin iptali ve geçersiz aciz belgesine dayalı takibin de iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takip dayanağı aciz belgesinin 25/08/2009 yılında İstanbul 11....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/335 ESAS, 2021/42 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Taraflar arasında görülen takibin taliki veya iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde kefalet sözlemesinin yazlıı şartlarının oluşmadığı için kefil sıfatının olmadığını, sözleşme tarihinde müvekkilinin eşinin söz konusu kefillik için rızasının bulunmadığını, söz konusu alacağın zamanaşımına uğradığını beyan ederek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların iddialarının asılsız olduğunu, yapılan İcra takibinin dayanağının 1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanunun 12....
Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. - 2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Öte yandan “imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/4272 KARAR NO : 2023/471 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 03/05/2021 NUMARASI : 2021/71 ESAS 2021/402 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi İsmail Doruk' un 11.02.2020 tarihinde vefat ettiğini, vefat eden kişiye karşı 11.12.2020 tarihinde hukuken geçersiz bir takip açıldığını ölü kişiye karşı açılan takibin mirasçılarına karşı devamının mümkün olmadığını, ayrıca ödeme emrinde müvekkillerinin mirasçı olarak değil senet borçlusu gibi gösterildiğini, bu hususların takibin iptali nedeni olduğunu, Davacılar tarafından İstanbul Anadolu 18....