San. ve Tic. Limited Şirketi'nin yetkiye ve borca itirazlarının reddine, davacı T1- Umut- Paermes Adi Ortaklığı tarafından açılan davanın usul yönünden reddine, davacı T1- Umut- Paermes Adi Ortaklığı hakkındaki takibin adi ortaklık yönünden iptaline, tarafların yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacıların istinaf başvurularının KISMEN KABULÜ ile HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/320 Esas - 2021/592 Karar sayılı 06/07/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 1- Davacı T2 Taş. Oto Hay. En. San. ve Tic....
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu somut olayda; 15.11.2013 tarihli trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsili için İstanbul İcra Müdürlüğünde yapılan takibe, davalı ... vekili tarafından, hem borca, hem de ... icra müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilerek yetkiye itirazda bulunulduğu, diğer davalı .... tarafından ise borca itiraz edildiği, kazanın olduğu yer ile davalı ...’ın ikametgahının ... yargı sınırları içerisinde olduğu, diğer davalı ....'nin ikametgahının ise İstanbul Adli yargı sınırları içerisinde bulunduğu belirgindir. İİK.'nun 50.maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğu, davacı alacaklı vekili tarafından talep edilmesi üzerine .... İcra Müdürlüğü'nce dava konusu icra takip dosyasının .... İcra Tevzi Bürosuna gönderildiği, ancak .... İcra Müdürlüğü'nde başlatılan bir takibin bulunmadığı, dolayısıyla yetkili icra dairesinde girişilen bir icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....
Mahkemece, davalı borçlunun yetkiye itirazının reddine, takibin devamına, davalıca borca ve faizlere itiraz edilmediğinden davacının borç yönünden itirazın kaldırılması hakkında karar ihtihazına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, borca yönelik itirazların saklı tutulduğu bildirilmiştir. İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itirazların incelenmesi İcra Mahkemesi’ nin görevi dahilindedir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacının, yetkiye ve borca itirazı nedeni ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla borçlunun yetki itirazı ve borca itirazının kaldırılmasını talep ettiği, ilk karar ile mahkemece, gerekçe kısmında yetki itirazının yerinde görülmediği yönünde değerlendirme yapıldığı halde hüküm fıkrasında “davanın reddine” şeklinde hüküm kurulmasının çelişki oluşturması nedeni ile Dairemizce kararın kaldırılmasına karar verildiği, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemenin, yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği halde borca itirazın kaldırılması talebinin değerlendirilmediği ve bu talebe dair hüküm kurulmadığı, bu hali ile HMK’nın 305/A maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, borca itirazın kaldırılması talebi yetki itirazının kaldırılması dışında gerekçelendirilmesi gereken ayrı bir talep olup mahkemece taraf vekillerinin tamamlama kararı talebinin reddine karar verilmesi gerekir iken hatalı değerlendirme sonucu talebin kabulü doğru görülmemiş ve 03/01/2022 tarihli...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar vekilinin vekaletnamesinde özel yetkiye ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacı vekilinden özel yetkisini belirtir vekaletnamelerin istenerek, eksiklikler tamamlandıktan sonra dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.18.02.2009 (Çarş.)...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; borçlunun, sadece borca itirazını istinaf nedeni yaptığından bahisle istinaf dilekçesi ile sınırlı inceleme yapıldığı belirtildikten sonra, borçlunun borca itirazını İİK'nın 169/a maddesi gereğince ispatlamayamaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ile şikayete ilişkindir. 2....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...
İcra Müdürlüğünün 2018/11374 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine yetki itirazında ve borca itirazda bulunduğunu, davalının bu itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, borçlunun itirazının takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek, davalı borçlu T4 Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2018/11374 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki itirazı ve borca itirazının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....