Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır....
CEVAP : Davalı alacaklı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borca itiraz etmiş ise de borcunu ödediğini yazılı delille ispatlayamadığını, senetlerdeki imzaya itiraz etmediğini, davacının dilekçesinde bildirmiş olduğu Mersin C.Başsavcılığının 2016/20807 soruşturma sayılı suç duyurusu dilekçesinin 5.nolu parağrafında tebligatlardan haberdar olduğunu ve muhtar azasından teslim aldığını beyan ettiğini, bu nedenle takipten 01/06/2016 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacının itirazının tek nedeni icra takibini sürüncemede bırakmak olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T3 ve Yıldız Nakliyat...Şirketine ödeme emri henüz tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığını, takip tarihine kadar işletilen faiz yönünden borca itiraz niteliğinde değerlendirme yapılamayacağını, kamu düzeninden olması sebebi ile süresiz şikayet hakkı bulunduğunu, davacı Yıldız İnşaat...Şirketi yönünden de şikayetin borca itiraz olarak değerlendirilerek süresinde açılmadığı gerekçesi ile verilen kısmi ret kararının da hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davacı borçlu Yıldız Nak...Ltd. Şirketine 17/01/2020, T3'a 24/01/2020, Yıldız İnşaat... A.Ş.'ye 11/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18/12/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür....
Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Davacı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf başvurusu yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurarak, yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece itirazın süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168. maddesine göre; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu, 5 günlük süre içinde yetkiye, imzaya ve borca icra mahkemesinde itiraz edebilir....
B-DAVACI TARAFIN SENEDİN KAMBİYO VASFINA YÖNELİK ŞİKAYETLERİ VE BORCA İTİRAZLARI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Davacıların diğer başvuruları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/3- 5. maddesine dayalı, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre itiraz ve şikayetin beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ve şikayet edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçlulara ödeme emrinin 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük şikayet ve itiraz süresinin 07/11/2019 tarihinde sona erdiği halde, davacı borçluların süresinden sonra 23/06/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla şikayet ve itirazda bulunduğu, başvurularında tebligatların usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetlerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık, borca itirazın süresinde ve usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK 8.maddesi Tutanaklar başlığı ile düzenlenmiş, icra tutanaklarının nasıl düzenleneceğini hüküm altına almıştır. Aynı Yasanın 62. maddesi ise “İtiraz, süresi ve şekli” başlığı ile düzenlenerek borca itirazın nasıl ve hangi sürede yapılacağını belirtmiştir. Ayrıca bu maddenin son fıkrası ile “Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.” diyerek itiraz halinde belge verilmesini hüküm altına almıştır. Borçlu Belediye, borca itiraza ilişkin dilekçeyi ibraz ettiğinde buna ilişkin zimmet defterine, evrakın teslim alındığına ilişkin icra memuru imzasını almıştır. Bu imzanın icra memuruna ait olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu zimmet defterinin ilgili sütununda evrakın sayısı ve tarihi bulunmakta, bu tarih ve sayı da icra dosyasında bulunan itiraz dilekçesindeki tarih ve sayı ile örtüşmektedir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve müvekkilleriyle davalının tacir olduğu, ancak tacir olup olmadıkları hususunun etraflıca araştırılmadığı, açılan menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle davaya konu bonoya dayalı takip yapılamayacağı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçluları tarafından açılan şikayet yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borca itiraz ve senedin teminat senedi niteliğinde olup olmadığı hususunda da bilirkişi incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin senet üzerindeki miktarı kendisi doldurmadığını, davalı banka tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarı gönderilmediğini, davalı bankaya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılarak borca ve faize itirazlarının değerlendirilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayet ve itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfını yitirdiğine ilişkin şikayet ile borca yönelik itiraza ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2021/494 ESAS 2021/722 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce Anadolu icra dairesinde takip başlatıldığını, borçlu vekilince yetkiye ve borca itiraz edildiğini, dosya talep üzerine Alanya icra dairesine gönderildiğini, borçlu vekilince 11/10/2021 tarihinde takibe yeniden itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, takip dayanağı belgede borçlunun kendi imzasını ve ikrarını içeren bir borç senedi bulunduğunu, borçlu vekilince yapılan itirazlarda imzaya itiraz edilmediğini, borçlu tarafından imzası ikrar edilmiş bir borç...