Davalı borçlular itirazlarında, icra takibinde dayanılan sözleşme altındaki imzalarını açık ve kesin olarak reddetmemişler ve kira bedeline karşı çıkmamışlardır. Davalı borçluların bu şekildeki itirazları borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 269/2 maddesi hükmüne göre borçlu itirazında sözleşmeyi ve sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Davalı borçlular takibe itirazlarında açıkça ve ayrıca sözleşmedeki imzalarına ve alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. Uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Alacaklı davacının, itiraz üzerine icra takibinde dayandığı sözleşmeye istinaden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük yoktur. Bu itibarla mahkemece, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
HMK'nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Somut olayda; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda borca, faize ve ferilerine itirazlarını da açıkça belirttiği ancak İlk Derece Mahkemesince bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2019/4875 esas sayılı dosyası incelendiğinde, T5 Başkanlığı aleyhine 16.04.2019 tarihli hakedişlere bağlı cari hesaba mahsuben 550.000,00 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 22.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 26.04.2019 tarihinde "Belediyemiz muhasebe kayıtlarının incelenmesi neticesinde; takibe konu meblağ yönünden icra takibine konu edilen borcun henüz muaccel olmadığı, muaccel olmayan işbu borca karşı yapılan icra takibinde, bu nedenle borca, takibe ve ödeme emrine itiraz ediyoruz, ayrıca herhangi bir mahkeme tespit ve ilamına dayanmayan ve likit olmayan bir alacağın ödenmesine ilişkin talep kabul edilmeyeceğinden haksız olarak başlatılan takiple istenilen alacağa ve ferilerine bu nedenle de itiraz etmekteyiz...istenilen faiz oranı yerinde değildir...faiz oranını kabul etmemiz mümkün değildir" ibarelerini içerir itiraz dilekçesi verdiği anlaşılmıştır....
E.sayılı icra dosyaları ile aidat, demirbaş ve sair tüketim bedellerinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirkete ... 4. İcra Müdürlüğünün dosyalarından 20/05/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ olunduğunu, davalı şirket vekillerince 24/05/2019 tarihinde yetkiye, takibe, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, 24/05/2019 tarihinde İİK m.66 gereği takiplerin durdurulduğuna karar verildiğini, ... 13. İcra Müdürlüğünün dosyalarından ... tarihinde ödeme emrinin tebliğ olunduğunu, davalı şirket vekillerince 24/01/2020 tarihinde yetkiye, takibe, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, 24/01/2020 tarihinde İİK m.66 gereği takiplerin durdurulduğuna karar verildiğini, ... 13. İcra Müdürlüğünün ... - ......
Yapılan müzakeresi sonucunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı borçlu vekili 26/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Hakkari İcra Müdürlüğünün 2021/486 takip sayılı dosyası ile bir adet çeke istinaden müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip alacaklısı ile mal alım satımı konusunda şifai anlaşmaya varıldığını, takibe konu çekin alacaklıya verildiğini, ancak alacaklının müvekkiline herhangi bir mal teslimi yapmadığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca işlemiş faize, faiz oranına ve borcun ferilerine ve takip masraflarına itiraz ettiklerini beyanla, takibin durdurulmasına ve alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 2004 sayılı Kanun’un “İcra mahkemesi” başlıklı 4 üncü maddesi şöyledir: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.” C. Değerlendirme Dosya kapsamından,... İcra Müdürlüğü’nün 2023/428 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalının yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
İcra Dairesi'nin 2020/6441 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından cari hesap mutabakat belgesi dayanak gösterilerek davalı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibe önce Adana İcra Müdürlüğünde başlandığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine alacaklının yetki itirazını kabulü ile dosyanın yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın İzmir İcra Müdürlüğüne gönderildiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçlu vekiline 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin ödeme emri tebliğinden önce 03/09/2020 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 04/12/2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
Sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın taraflar arasında akdedilen Anlaşmalı Doktor Hizmet Sözleşmesi'nin 4.18 maddesince bahsi geçen İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olacaktır hükmüne aykırı bir şekilde İcra Müdürlüğü'nün yetkisine, borca ve tüm ferilerine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini beyanla, davalı sigorta şirketinin İcra Müdürlüğü'ne yapmış oldukları itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, borcu takipten önce iki taksit halinde ödediği gerekçesi ile borca ve tüm ferilerine itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; itiraz esası incelenerek istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesine göre borca itirazın beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
KARAR Temlik alan davacı, davalının temlik eden Citibank A.Ş ile bireysel kredi sözleşmesi borcunu ödemediği için hakkında icra takibi başlattıklarını ancak davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, bankanın gönderdiği hesap kat ihtarının hukuka uygun olmadığını, bankaya tüm borcunu ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Temlik alan davacı kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davacı aleyhine icra takibi başlatmış, davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine takip durmuş, davacı itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne takibin 3.581,49 TL üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....