İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü ile aynı maddenin 4. fıkrasında; “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Borçlu vekilince sunulan 20/01/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde, "borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itirazımız. Müvekkilimize, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip başlatılmış olup ve yukarıda esas numarası belirtilen dosyadan gönderilen ödeme emrine itiraz ediyoruz. Yukarıda dosya esas numarası yazılı icra takip dosyasındaki ödeme emri 24/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup yasal süresi içinde borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ediyoruz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, imzaya itiraz ile birlikte asıl borca ve takipte yer alan işlemiş ve işleyecek faizin türü ve oranına da itiraz edilmiştir. Mahkemece yalnızca imzaya itiraz ile ilgili inceleme yapıldıktan sonra imzanın borçluya ait olduğunun tespiti ile, borçlunun diğer itirazları konusunda mahkemenin dar yetkili olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
Davalı alacaklı T3 tarafından borçlular T1 ve Ahmet Öztürk aleyhine 15/07/2015 tanzim 01/01/2016 vade tarihli 10.000 TL bedelli, 19/08/2015 tanzim 29/08/2015 vade tarihli 40.000 TL bedelli iki adet senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya ödeme emri 14/08/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 20/08/2018 tarihinde açılan dava ile takibe konu borcun Ahmet Öztürk ve T3 banka kanalı ile ödendiği, senetlerin iade edilmediği belirtilerek borca, faize ve diğer ferilere itiraz edilmiş, mahkemece faize itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak faize itiraz yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer yönlerden reddine karar verilmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe yönelik borca itiraz halinde, İİK.nun 169/a.-1.maddesi gereğince, icra mahkemesi, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. Takibe konu senetlerde keşideci T1, lehtar ve 1. ciranta Ahmet Öztürk, 2. ciranta T3'dır....
Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece duruşma açılarak ve tarafların iddia ve savunmaları tesbit edilip varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2014/1111-2015/181 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin itiraz eden her iki borçluya 30/09/2014 tarihinde tebliği üzerine, borçlular vekilinin 08/10/2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca, ödeme emrine, işlemiş faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği, mahkemece istemin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
tuttuklarını, alacaklı ve borçlu arasında imzalanan satış sözleşmesine binaen alacaklının müvekkiline 200.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin söz konusu bedeli tahsil etmesi ve henüz alacaklının satın aldığı evin tamamlanmamış olması nedeniyle kendisine güvence olması adına 250.000,00 TL'lik senet düzenleyerek verdiğini, bu nedenle borcun 50.000,00 TL'sine ve itiraz ettikleri kısmın ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca ödeme emrinde alacaklar toplanarak toplam alacağın faiziyle ödenmesinin belirtildiğini, faize faiz işletilemeyeceğini, müvekkili borçlunun alacaklıya başkaca bir borcu olmayıp, taraflar arasında başka bir alacak verecek ilişkisi de bulunmadığını belirterek söz konusu takibin 50.000,00 TL'lik kısmına, faize ve diğer fer'ilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece İK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....
işbu takibi kötüniyetle başlattığı için yüzde 20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, takibe borca ,ödeme emrine ,faiz oranına ,işlemiş faize ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini, sonuç olarak açıklanan sebeplerle; icra takibine ödeme emrine ,işlemiş faize ,faiz oranma ,tüm fer'ilerine ,borca itirazlarımızla ödeme emrinin iptaline akabinde müvekkili hakkında açılan haksız ve mesnetsiz icra takibinin durdurulmasını ve iptalini, davalı yan işbu takibi kötüniyetle başlattığı için yüzde 20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/569 KARAR NO : 2023/741 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/1146 ESAS 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), İmzaya İtiraz, Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/29582 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine girişilen icra takibinde, kambiyo takibine, borca, faize, imzaya, ferilerine ve yetkiye itirazının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptali ile haksız takip nedeniyle alacaklı davalı aleyhine % 20'den az olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....