Ancak borçlunun icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçede faize de itiraz etmiş olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece; borçlunun faize yönelik itirazı da incelenerek, asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasına, faize yönelik itirazın kaldırılması talebi yönünden ise oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre, alacaklının tazminat ve yargılama giderine yönelik sair temyiz itirazları ile borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı şirket tarafından borçlu şirket aleyhine bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibi üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak çekin keşide tarihinde ve miktarında tahrifat olduğunu ileri sürerek borca, faize ve fer'ilerine itiraz ettiği, mahkemece, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
Şti., Sema Karahan eve Saffet Uzuner tarafından alacaklı tarafından gönderilen ihtarnameye cevabi ihtarname ile itiraz ettiklerini, bu sebeple, alacaklı tarafça başlatılan icra takibine, takip konusu alacağa, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyanla, açıklanan nedenlerle öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca aleyhlerine alacaklı yanca başlatılan icra takibi sonucu gönderilen icra emrine, takip konusu alacağa, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini, söz konusu takibin durdurulmasını ile icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dava Davacısı Tuzcular Akaryakıt San. ve Tic Ltd....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde birden fazla takip borçlusu bulunması halinde, her borçlunun yetkiye ve borca itirazları ayrı ayrı incelenir. Bir borçlunun yetki itirazının kabulü ve itiraz eden borçlu yönüyle yetkili icra müdürlüğünün tespiti, diğer borçlular yönüyle de yetkili icra müdürlüğünün tespit edildiği anlamına gelmez. Belirtilen nedenlerle, bir borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm tesisi, diğer borçluların yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının incelenmesine engel değildir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte borçlunun borca ve işlemiş faize itirazı ile takibin durduğu, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda borçlunun takibe dayanak belgede imza itirazında bulunmadığı borca itiraz edildiğini belirterek itirazın kaldırılmasını talep ettiği mahkemece alacaklı tarafından itirazın kaldırılmasına dayanak yapılan belgenin, bir borç ikrarını içermediği gerekçesi ile reddine karar verildiği kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda alacaklı tarafından, borçlu... isim ve imzasını taşıyan "...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2020 NUMARASI : 2020/210 ESAS - 2020/35 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle borca, fer'ilerine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiklerini, takip dayanağı senette ilk cironunun lehdara ait olmadığını, bu nedenle ciro silsilesi bozuk olduğundan senedin kambiyo vasfında olmadığını ve alacalının yetkili hamil olmadığını, takip dayanağı bonadaki imzanın müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını, senedin üzerinde şirket yetkilisi olmayan, yetkisiz bir kimsenin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, takibe, borca, faize ve ferilerine itiraza ilişkindir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde, takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Ayrıca, anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazlarını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Davacının faize ve ferilerine ilişkin itirazı konusunda alınan denetime elverişli ve hükme esas alınmaya uygun bilirkişi raporu gereğince takipte istenen feri alacaklarda fazlalık bulunmadığı da tespit edilmiştir....
Davacı vekili tarafından 22.03.2019 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunulduğu ve bu tarihte davacı tarafından takipten haberdar olunduğundan şikayet süresinde olmadığı gibi ,ayrıca icra müdürlüğünün imzası sonradan tamamlatılması mümkün bir eksiklik olmakla ve tebliğ işlemine yönelik usulsüzlük ileri sürülmediği için usulsüz tebligat şikayetinin kabulü yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile usulsüz tebligata yönelik şikayetin reddine ,borca ve faize itiraza ilişkin dava süresinde olmadığından reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca ve Faize İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kara verilmesine yer olmadığına dair kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 18.04.2016 gün ve 2014/25051 Esas, 2016/7067 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Yargıtay ilamı, kararın düzeltilmesini isteyene 29.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği halde karar düzeltme dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 05.09.2016 tarihinde verilip kaydettirilmiştir....
Maddesinde "15/8/2018 tarihli ve 30510 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden yapılandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılandırma imkanı tanınmış olması gerekir hükmüne açıkça aykırı davranıldığı için yetkisiz icra dairesinde açılan takibe, rehin hakkına, borca, faize ve tüm ferilerine de itiraz ediyoruz." beyanının yer aldığı, borçlu tarafın borca itiraz dilekçesinde kredi sözleşmesi ve rehin sözleşmesindeki imzayı inkar etmediği, bu durumda akdi ilişkinin kabul edildiği, bu durumda, olaya uygulanması gereken TBK.nun 89. maddesine göre, alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır....