hakkında değerlendirme yapılmamış olması doğru olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği ve zorunlu takip arkadaşlığına aykırı olarak takip başlatıldığına yönelik şikayetin esastan reddine ve İİK'nın 149/a ve 33 maddelerine dayalı ödeme nedeni ile icranın geri bırakılması talebinin süreden reddine karar verilmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde olmadığını, davacılar vekilinin takip dosyasına daha önce vekalet sunarak, 23/09/2019 tarihinde borca itiraz talebini icra müdürlüğüne yaptığını, itiraz mercii İcra Mahkemesi olduğundan itirazın reddedildiğini, borçluların İcra Müdürlüğüne yaptığı itirazda, imzaya itiraz etmediklerini, borca ve imzaya itirazın 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığını, davacıların iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10'dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine karar verilmiştir....
bononun zamanaşımına uğradığını, dava konusunun zamanaşımına uğramış olsa dahi dosyanın yenilenmesi ancak dosyadaki bononun zamanaşımına uğramış olduğunu bu nedenle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcranın geri bırakılması için icra mahkemesine sadece ödeme (itfa) hâlinde değil, borcun ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olması hâllerinde de başvurulabilir [2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 33-33/a]. 14. İcra ve İflas Kanunu’nun 33 üncü maddesinin 1. fıkrası “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmünü içermektedir. 15. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı icra emrine itiraz (icranın geri bırakılması talebi) bir dava değildir....
İmzaya ve borca itiraz bakımından hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan 31.12.2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/3. maddesinde; Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün üçüncü sıra numarasındaki miktar nazara alınarak maktu avukatlık ücretine hükmedileceği öngörülmüştür. Öte yandan, icra mahkemesinin imzaya ve borca itiraza ilişkin kararlarında 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun Yargı Harçlarına ilişkin (1) Sayılı Tarifesi'nin, "Karar ve İlam harcı" başlıklı (III) numaralı bölümünün maktu harçlarla ilgili 2/a maddesi uyarınca maktu harç alınması gerekmektedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 170. maddesinin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....
nedeniyle icranın geri bırakılmasına, dosyadaki davacı-borçlu hakkındaki tüm hacizlerin kaldırılmasına, alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyasından icranın geri bırakılması davası açtıklarını, dava devam etmekte olduğunu, icranın geri bırakılması davası açılmasının menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediğine dair Yargıtay kararı bulunduğunu, emsal Yargıtay kararında görüleceği üzere zaman aşımı nedeniyle menfi tespit davası açılabileceği hükmü bulunduğunu, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davası açılması gerektiği şeklinde mahkeme kararı Yargıtayca bozulduğunu, Kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresi son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl olduğunu, (TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. ) buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı tarafından TTK gereği ( yıllık...
birbirinden farklı olduğu çıplak gözle görülmekte olduğunu, imzaya ve borca açıkça itiraz etmekte olup, açıklanna nedenlerle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İmhal itirazı ve ispatı başlıklı sf. 951.) somut olayda taraflarca ertelemenin 30.04.2021 tarihine kadar devam edeceğinin kararlaştırıldığı, dava tarihi (04/12/2020) itibari ile imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilebilecek ise de yargılama devam ederken 31/04/2021 tarihi itibari imhal süresinin sona erdiği ve artık alacaklının pekala icra takibine devam edebileceği gerekçesiyle davacının imhal itirazı sebebiyle icranın geri bırakılması talebi yönünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Türk'ün damadı olan katılan ... tarafından icraya verildiğini, böyle bir borçları olmadığı için de borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyan ettikleri, Ticaret Sicil Memurluğunun yasızına göre müteveffa ... Altunorak'ın hiçbir zaman şirket yetkilisi ve ortağı olmadığı, 20.10.2005 tarihine kadar ... ve oğlu olan sanık ...'ın şirketin ortağı oldukları, bu tarihten sonra sanık ...'ın kardeşi ...'...