Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, teminat amacıyla verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, borcun bulunmadığı iddiaları, İİK 169 ve 169/a maddeleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir....

İİK'nun 169/a maddesine göre borca itirazın resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğinden icra mahkemesi borca itirazı incelerken tanık dinleyemez, bilirkişi incelemesi yaptıramaz ve yemin deliline başvuramaz. Somut olayda, davacı senet bedelini alacaklının ölü eşine ödediğini ve açık bononun (imza hariç diğer unsurları boş olarak teslim edilen bono) unsurlarının alacaklı tarafından anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ileri sürmüş ise de, davacı borçlunun iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu ve itirazını İİK'nun 169/a maddesinde nitelikleri belirtilen yazılı belgeyle ispatlayamadığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

Takip hukukuna dayanan itiraz sebeplerini; alacaklının takip yapma yetkisi (takibat icrası hakkı İİK m. 60/3, c. 3) bulunmadığına ilişkin itirazlar olarak özetlemek mümkündür. Alacaklının takip yapma yetkisi bulunmadığına ilişkin bütün sebepler, itiraz sebebi değildir. Borçlunun ileri sürdüğü sebep, niteliği bakımından icra müdürünün kendiliğinden (re'sen) gözetmesi gereken bir sebep (şikâyet sebebi) değilse, itiraz yolu ile ileri sürülür. 17. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri ise imzaya itiraz ve borca itiraz olarak ikiye ayrılır. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara, borca itiraz denir (İİK m. 60/3; c. 3; m. 60/4; karş: m. 169). Meselâ ödeme, takas, zamanaşımı, borcun müeccel olduğu, borcun şarta bağlı olduğu, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve sıfat itirazı gibi (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2013, s. 224 vd.)....

    Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki iktidarsızlığıdır, borca batıklıkta ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK.nun 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflasını isteyen borçlu aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemede bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için TTK'nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK'nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir....

    Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki iktidarsızlığıdır, borca batıklıkta ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK.nun 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflasını isteyen borçlu aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemede bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için TTK'nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK'nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir....

    İcra Müdürlüğünün 2022/23660 E sayılı dosyasında yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeni ile imzaya ve borca itiraz etmiş ve dava dilekçesinde ödeme emrini 17/10/2022 tarihinde teslim aldığını belirtmiş ise de davacıya ödeme emrinin 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligatın usulsüz olduğuna dair bir beyanının olmadığı, sürenin 14/10/2022 tarihinden başladığı, (Davacının tebligatı muhtardan alma tarihinden itibaren sürenin başlamayacağı) imzaya ve borca itirazın 5 günlük sürenin dolacağı 19/10/2022 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 20/10/2022 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

    İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK. nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur.Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....

      İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü ile aynı maddenin 4. fıkrasında; “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Borçlu vekilince sunulan 20/01/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde, "borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itirazımız. Müvekkilimize, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip başlatılmış olup ve yukarıda esas numarası belirtilen dosyadan gönderilen ödeme emrine itiraz ediyoruz. Yukarıda dosya esas numarası yazılı icra takip dosyasındaki ödeme emri 24/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup yasal süresi içinde borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ediyoruz....

      Maddesi gereğince alacaklı ...Şirketi, borçlu ...Şirketi ve borca katılan ... Limited Şirketi arasında "Borca Katılım Sözleşmesi" 03/09/2018 tarihinde imzalandığını, 03/09/2018 tarihli Borca Katılım Sözleşmesi'nin 3.2. Maddesi ile borca katılan ..., borçlu ... ile birlikte -TBK Madde 201 gereğince- borçtan müteselsilen sorumlu olduklarını kabul ve taahhüt ettiklerini, yine 03/09/2018 tarihli Borca Katılım Sözleşmesi'nin 3.4. Maddesi ile birlikte de sözleşmenin 3.5. maddesinde belirtilen vadelerin kesin vade olduğu, ödemelerin vadelerinde yapılmaması halinde yukarıda bahsi geçen çeklerin bedellerinin işlemiş/işleyecek faizleri ve tüm ferileri ile birlikte muaccel olacağının taraflarca kabul ve taahhüt edildiğini, Borçlular ... ve ... sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediklerini, ihtarnameler düzenlendiğini ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle taraflarınca ... 5....

        KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE: Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, savunmanı tarafından temyizi üzerine ilamda belirtilen bozma gerekçelerinin dışında, kararın suça sürüklenen çocuğun bir adet mermi bulundurmada suç işleme kastının bulunmaması gerekçesiyle de bozulması gerekirken, sadece ilamda yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki; Suça sürüklenen çocuğun, suça konu mermiyi bir süre önce bularak cebine attığını ve merminin öylesine cebinde durduğu yönündeki savunması karşısında, eyleminde 6136 sayılı Yasaya aykırı davranma kastının bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması gerekçesiyle de kurulan hükmün bozulmasına karar verilmemesi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 25.01.2016...

          UYAP Entegrasyonu