"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borcu ödediğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesi'ne başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi uyarınca incelenmesi gerekmektedir....
İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ... İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazın İİK.’nun 50. maddesinin atıf yaptığı HUMK’nun 9 vd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, imzaya ve borca itiraz ederek takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece imza itirazının reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, imza itirazı ile birlikte borca itirazda da bulunulduğu halde, mahkemece borca itiraz hakkında inceleme yapılmaması ve olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Başvuru, 2004 Sayılı İİK'nun 168/5 ve 169/a maddesine dayalı borca itirazdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini iddia eden borçlu bu iddiasını 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen nitelikte belge ibraz etmek suretiyle ispat etmesi gerekir. Aksi taktirde borca itiraz reddedilir. Davacı borçlu vekili takip dayanağı senetlerin müvekkiline ait olup, çocuğunun eğitim giderleri için olduğunu, vadesi gelen ödemelerin müvekkili tarafından yapılmış olup, başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, ödemelere ilişkin dekontların dava dilekçesi ekinde yer aldığını beyan ederek borca itiraz etmiştir. Davacı borçlu vekili borca itirazı kanıtlayan 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ibraz etmemiştir....
İİK'nun 169/a- 1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde Mahkemece duruşma açılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Hakkari İcra Hukuk Mahkemesi ve Hakkari Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, icra takibindeki borca itiraza ilişkindir. Hakkari İcra Hukuk Mahkemesi, davacının talebinin menfi tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle, Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesi ise davacının mükerrer ödeme nedeniyle borca itiraz ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Davacı, dava dilekçesinde dava dışı ...'...
Şti." tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiştir. İmzaya ve borca itiraz eden şirket, ticaret sicil ünvanlarının başında... harflerinin olmadığını, ancak takibin sehven ... Ltd. Şti. olarak yapıldığını, buna bir itirazlarının olmadığını, bir amblem gibi bu harfleri şirket kaşesinde ve basılı evraklarında kullandıklarını, takipte isim yanlış belirtilmiş olmakla birlikte kastedilenin kendi şirketleri olduğunun açıkça anlaşıldığını beyan etmiştir. Ticaret Sicil Memurluğu'nun 02.08.2011 tarihli yazı cevabında da, ... Ltd. Şti.'nin kaydı bulunmadığı bildirildiğine göre, takip talebinde ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen şirketin, itiraz eden şirket olduğu, anılan yanlışlığın kaşedeki sembolik harflerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece borçlunun imzaya ve borca itirazlarının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde istemin husumetten reddi isabetsizdir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından kısmen itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak itirazın iptali ve icra tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece gerçek anlamda borca yapılmış bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, ......
Karar gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu yetki ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 15/07/2015 tarihinden yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 21/07/2015 tarihinde yapılmış olup, itirazın incelenmesi sırasında ödeme emrinin iptal edilmiş olması süresinde olmayan itirazı süresinde yapılmış hale getirmez. O halde geçerli bir ödeme emri kalmadığına göre itirazın reddi gerekirdi. Borçlunun ancak yeni bir ödeme emrinin tebliğinden sonra yeniden imza ve borca itiraz etme hakkı saklıdır. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması yerine onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 01/03/2017...
Borca itirazın incelenmesi yöntemini düzenleyen aynı Kanun'un 169/a maddesi uyarınca; ''İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.''...