"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ettikleri, senedin sonradan doldurulduğunu, borca ilişkin ödemelerin yapıldığına ilişkin belge sundukları görülmüş, mahkemece, davanın iddiaların ispatlanamadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine borca itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; yukarında belirtilen sebeplerle yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşıldığından, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Kayseri 4....
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE Sanık ... hakkında genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde kasten silahla ateş etmek suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün vasıf yönünden bozulması gerekirken onanmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki; Sanığın olay öncesinde tartıştığı müşteki....’un evinin önünde korkutmak amaçlı tabancayla 5 el ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturduğu ve suçun vasfında kazanılmış hak olmayacağı gözetilmeden, yerel mahkemece suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde kasten silahla ateş etmek suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza yönünden kazanılmış hakkı saklı tutularak, vasıf yönünden bozulması yerine, yerel mahkemenin mahkumiyete ilişkin kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 29.06.2015...
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümde, TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmiş olması karşısında, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilerek onanması yerine yerel mahkemenin kararının onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.12.12.2016...
İcra Müdürlüğü aracılığıyla gönderilen 12.5.2015 tarih ve 2015/516 Muh. sayılı borca itiraz dilekçesinin dosyaya konulduğu belirtilerek itirazın süresinde olması nedeniyle takip durdurulmuş ise de; itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine 12.5.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra kaydedildiği ve takip dosyasında bulunan vekalet harcı makbuzunun üzerinde de şikayete konu takip dosyasına ilişkin olduğuna yönelik bir dosya numarası bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, mevcut dosya kapsamına göre, itiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin mahkeme kararındaki gerekçelerle itiraz tarihi olarak kabulü münkün değildir. O halde, borçlunun borca itiraz dilekçesi muhabere yolu ile ilgili icra dairesine gönderildiğinden, mahkemece ......
Davalılar-karşı davacılar vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, iddia edilen alacak miktarının belirli olduğunu, şirketin borca batık olması nedeniyle hisse devirlerinin yapıldığını, davalılara şirket hisselerini devrine karşılık şirketin borçlarından kurtarıldığını, şirketin sağlıklı hale getirildiğini, Noter devrinde hisse bedelinin nakden ve tamamen alındığının açıklandığını, protokole göre davacı S.. K..'in elinde %5 pay kalacağını, buna rağmen halen %20 payı elinde bulundurduğunu, davacıların protokol hükümlerini yerine getirmediğini savunarak, asıl davanın reddini istemi, karşı davada ise protokol hükümleri uyarınca devri yapılmayan %15 payın davalı-karşı davacılara devrini, aksi takdirde belirlenecek bedelden şimdilik 10.000 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine, 10/08/2018 düzenleme, 15/09/2018 vade tarihli, 55.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmış, davacıya 18/03/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/05/2019 tarihinde açılan dava ile tebligat tarihinin 30/04/2019 tarihi olarak düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesi istenilmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, tebligat tarihinin düzeltilmesine yönelik bir istinaf talebi bulunmamaktadır. Düzeltilen tebliğ tarihine göre borca itiraz süresindedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu takibin 10/03/2020 tarihinde başlatıldığını, müvekkilince açılan mirasın hükmen reddi davasının açılış tarihinin ise 05/01/2022 olduğunu, gerek söz konusu icra takibi gerekse açılan mirasın hükmen reddi davasına ilişkin dosya bilgileri mahkeme ile paylaşılmışsa da mahkeme tarafından dava ve icra takip tarihleri dikkate alınmadan eksik inceleme yapılarak, borca batık olma durumu söz konusu somut olayda borca itiraz olarak değerledirilerek süresinde itirazlarının sunulmadığı gerekçesi ile hukuka aykırı olarak şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir....
icra dairesinde başlatılan takibin iptaline, borca, faize ve borcun sair ferilerine itiraz hakkının saklı tutulmasına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ve %10 para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....