WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gönderildiğini, davalı tarafından borca yapılan itirazın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, makul ve kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığını, bu nedenle itirazın borcun tamamı bakımından iptalini, haksız ve yersiz itiraz nedeniyle duran icra takip işlemlerinin devamının gerektiğini, davacı müvekkili ile davalı arasında yapılan çeşitli işler nedeniyle davacı müvekkili tarafından faturalar düzenlendiğini, bu faturaların davalı şirket defter ve kayıtlarında dahi yer aldığını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı-borçlunun takip başlamadan önce müvekkiline ---- bakiye borcunun bulunduğunun ortaya çıkacağını, borçlunun ---- tarihli itiraz dilekçesinde tüm borca itiraz ettiğini, fakat yapılan bu itirazdan önce davalı-borçlu tarafından müvekkiline ----- haricen ödemede bulunduğunu, davalı borçlu tarafından yapılan bu ödemelerden sonra bakiye borç miktarının ------olduğunu, yapılan ödemelerden de anlaşılacağı üzere davalı borçlunun açıkça müvekkiline böyle bir...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2020/508 ESAS - 2021/271 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; hakkındaki takibin dayanağı bonodaki yazıların kendisine ait olmadığını, borcu davalının babasına ödediğini, ancak senedin iade edilmeyip bonodaki alacaklı hanesine İbrahim Dönmez yerine T2 yazıldığını, borcun banka ve PTT aracılığı ile ödendiğini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında hayvan alım satımında ödeme amaçlı senet düzenlendiğini, ödemenin yazılı delille ispatlanamadığını belirterek, borca itirazın reddini ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının takibe konu çeki ciro ettiğini kabul ettiğini, imzaya itiraz etmeyerek borca itiraz etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı vekilinin müvekkil şirkete değil başka bir şirkete borcu olduğunu beyan ettiğini, davacının icra dosyası borçlusu olduğundan bahisle, davanın reddine, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Didim İcra Hukuk Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonunda; davacının yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının ayrı ayrı reddine, takibin durdurulmasına karar verildiğinden asıl alacağın %20'si oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/07/2019 NUMARASI : 2019/427 ESAS, 2019/787 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen Borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin alacaklıdan satın aldığı eve ilişkin boş senet verdiğini,sonradan doldurulduğunu alacaklıya 8.000,00- TL borcu kaldığını, başlatılan takibin kötüniyetli olduğunu belirterek;borca itirazının kabulü ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;borçlunun borcunu ödemediğini belirterek; davanın reddini savunmuştur....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....

    İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez. Borçlunun takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de iddiasını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından mahkemece istemin reddi yönünde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    İlamsız icra takibine karşı sözlü olarak itiraz edilebileceği gibi dilekçe ile de itiraz edebilir. İtirazın (dilekçe ile) yazılı yapılması halinde, bu hususta sınırlayıcı yasal bir düzenleme olmadığından, belirli sözcüklerin kullanılması zorunlu değildir. Önemli olan yasal süre içinde şahsen veya yetkili kişiler eliyle itraz iradesinin ortaya konmasıdır. Davalı T5 T7 T7 T8 yetkilisi itiraz dilekçesinde "borca sebep olarak gösterilen işlemlerle firmamızın bir alakası yoktur" şeklinde yazılmıştır. Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir....

    daha ayrıntılı yazılı yargılamayı gerektirecek nitelikte inceleme yapamayacağı, iddiaların ispatı açısından tanık veya bilirkişi incelemesine başvuramayacağı gerekçesiyle mahkemenin özel yetkili mahkeme olması ve basit yargılama yaptığı hususu birlikte değerlendirilerek İİK 169/a-1, 169/a-2 ve 170/b maddesinin atfıyla İİK 68/1- 3 gereğince borçlunun borca itirazının reddine; gerek borca itiraz gerek imzaya itiraz yönünden takip durdurulduğundan borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu asıl alacak miktarının %20'si olan 12.311,76 TL inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takip konusu asıl alacağın %10'u olan 6.155,88 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....

    nun 168/5. maddesine dayalı olarak borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      nun 168/5. maddesine dayalı olarak borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        UYAP Entegrasyonu