Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine borçlunun İcra İflas Kanununun 169. maddesi gereğince borca itiraz istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2008...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm konusu kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borca itiraz olup ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2009...

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Buna göre borçlu taraflar arasında imzalanan 09/07/2019 tarihli taşıma nakliye sözleşmesi kapsamında ödeme amacıyla verilen takip dayanağı 11.11.2019 vade tarihli 195.934- TL tutarlı senet bedelinin vade tarihinde ödendiğini İİK 169/a maddesi mucibince ispat etmek zorundadır. Türk Borçlar Kanunu'nun 101. maddesinde '' Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir....

      Davalı/alacaklı cevap dilekçesinde özetle; davacının derdestlik itirazının borca itiraz kapsamında olduğunu, icra dairesine yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir işlem olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte mükerrerlik iddialarının şikayet niteliğinde olduğunu ve süresiz olarak ileri sürülebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İlamsız takipte mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz....

      DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borcun ödenmesine rağmen senetlerin takibe konduğunu beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 2019/489 esas 2019/1058 karar sayılı karar ile süresinde açılmayan davanın REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde ödeme emrine süresi içinde itiraz ettiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

      İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyası ile toplam 28.305,70-TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 18/02/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli talebi üzerine dosyanın Bakırköy ... İcra Dairesine gönderildiği ve ... esas dosya numarasını aldığı, 08/03/2020 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 24/06/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği ve 25/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği ve borca itiraz yapılmadan, 10/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

        Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular ... ve ... tarafından açıkça itiraz edilmediği, senedin imzalanması sırasındaki şekil noksanlıklarının senedi sakatladığının ileri sürüldüğü görülmektedir. Buna göre adı geçen borçluların iddiası, senedin düzenlenme biçimi ile birlikte terekenin borca batık olduğuna yönelik borca itiraz niteliğinde olup, hal böyle iken mahkemece imza incelemesi yaptırılması sonuca etkili değildir. O halde mahkemece asıl ve birleşen 2013/53 E. sayılı dosyalar yönünden, borçluların açıkça imza itirazında bulunmadıkları nazara alınarak, borca itirazları incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin imza itirazı olarak nitelendirilmesi ve bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir....

          KISMİ ÖDEMELERİN ASIL ALACAKTAN DÜŞÜLMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 84 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Hukuk Genel Kurulunun 27.9.2000 tarih ve 2000/12-1148 esas, 2000/1193 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, BK.nun 84. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Anılan hükmün uygulanabilmesi takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi koşuluna bağlı olmayıp işlemin memurlukça re'sen ve yukarıda açıklanan hükme uygun biçimde yapılması zorunludur. Mercice yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun değildir....

            KISMİ ÖDEMELERİN ASIL ALACAKTAN DÜŞÜLMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 84 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Hukuk Genel Kurulunun 27.9.2000 tarih ve 2000/12-1148 esas, 2000/1193 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, BK.nun 84. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Anılan hükmün uygulanabilmesi takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi koşuluna bağlı olmayıp işlemin memurlukça re'sen ve yukarıda açıklanan hükme uygun biçimde yapılması zorunludur. Mercice yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun değildir....

              Ancak; Sanığın mağdura ait dükkanın vitrin camını kırarak içeriden kuş kafesleri, akvaryumlar ve bir adette diz üstü bilgisayar çaldığı, olay günü bir başka suç nedeniyle yakalandığında suça konu bilgisayarın evinde olduğunu söyleyerek kısmi iadeyi sağladığı, mağdurun geri kalan zararının ise kamu davası açıldıktan sonra sanığın yakınları tarafından giderildiği ve böylelikle mağdurun tüm zararının giderildiği, bozma sonrası mağdurun alınan beyanında kismi iadeye rıza gösterdiğini bildirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 168/1. maddesi uyarınca cezasında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.04.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu