"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, alacaklı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak; borçlunun icra dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca itiraz bulunmadığından icra müdürlüğünce takibin durdurulması işleminin kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda borçlunun icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde borca itirazın bulunduğu görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/7478 sayılı icra takip dosya fotokopisi dava dosyası içerisinde yer almakta ise de, davalılara ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evrakları ile davalıların borca itirazlarına ilişkin itiraz dilekçelerinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Heyetçe incelenmesine gerek görülen dava konusu anılan icra dosyasındaki davalı borçlulara ödeme emrinin tebliğine dair tebligat evrakları ile davalıların borca itirazlarına ilişkin itiraz dilekçelerinin aslının veya tasdikli ve okunaklı birer suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin süre aşımından reddine ve borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Borca itiraz halinde İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrası gereğince takip muvakkaten durdurulmuş ise, borca itirazın reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir....
maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5.fıkrasında, “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
nin icra mahkemesine başvurusunda; çek arkasındaki şirket adına olan kaşe ve imzanın iptal edilmiş olduğunu, şirkete ait cironun çizilmiş olup yok hükmünde olduğunu ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece davacı borçlunun cirosunun çizilmiş olduğu, tedavül anında çizilmiş olan ciro nedeni ile davacının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu çek üzerindeki cironun iptal edilmesi nedeniyle borçlu olmadığına yönelik olup, başvuru bu haliyle borca itiraz niteliğindedir....
Başvuru bu hali ile İİK. nun 169.maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir. 1 ) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 169/a-5 maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” O halde, mahkemece, borçluların, borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 169/a-5.maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsizdir. 2 ) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK. nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir....
Somut olayda, borca itiraz tarihinden sonra, alacaklı vekili 22.03.2013 tarihinde takip dosyasına sunduğu dilekçesinde, “...çek bedelinin kooperatif tarafından diğer borçluya takipten önce ödendiğinin müvekkilce takipten sonra anlaşılması nedeni ile...” şeklindeki beyanı ile ödeme iddiasını kabul ettiğine göre, sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borca itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre , İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2023 NUMARASI : 2023/60 ESAS 2023/253 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
Davanın kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca itiraz niteliğinde olduğu davacının ayrıca ve açıkça belirttiği bir imza itirazının bulunmaması ve süresi içerisinde imzaya itiraz edilmemesi sebebiyle de davacıya ait olduğu saptanan imzanın bulunduğu senedin kambiyo senedi vasfı taşıması davacının borcun ödendiğini beyan ettiği kimselerin davalı taraftan farklı olması ve senet metninin aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği anlaşılmış, dosya kapsamında böyle bir delilin bulunmadığı görülmüştür....