T4 tarafından 10/02/2017 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulmuş olup, borca itiraz dilekçesi ekinde borçlu şirket adına düzenlenmiş vekaletnamenin bulunmaması nedeniyle, vekaletnamesini sunması için muhtıra gönderilmesine karar verilmesine rağmen, muhtıraya ilişkin tebligat "T3 vekili Av. T4" şeklinde düzenlenip tebliğ edilmiş ve söz konusu muhtırada işlemin yasal sürede yerine getirilmemesinin sonuçları usulüne uygun şekilde hatırlatılmamıştır. Av. T4'ın aynı zamanda diğer borçlunun vekili olması somut uyuşmazlıkta sonuca etkili olmayacaktır. Bu haliyle, söz konusu muhtıra hukuki sonuç doğurmayacağından, kararda bu yönüyle de herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olduğu ve ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir.Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr....
Her ne kadar itiraz dilekçesinin içeriğinde Malazgirt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün böyle bir borcu bulunmadığından bahsedilmiş ve Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere, itiraz dilekçesinde borca itiraz eden olarak T1 gösterilmiş olması ve bakanlığın vekilince itiraz dilekçesinin sunulmuş olması ile şikayet dilekçesinden de anlaşılacağı üzere bakanlıkça, bir taşra teşkilatınca yapılan itirazın benimsenmiş olması ve taşra teşkilatı aracılığı ile borca itiraz edilmesine engel bir durumun da bulunmaması karşısında, borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan, itiraz dilekçesinin içeriğinin icra müdürlüğünce ya da İcra Hukuk Mahkemesi'nce irdelenmesi ve yorumlanması mümkün olmayıp, dilekçe içeriği açılacak olan bir itirazın iptali davasında araştırma konusu oluşturacaktır....
borca itiraz mahiyetinde olduğunu ileri sürerek davanın derdestlik, hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
borca itiraz ettiğini, alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda kambiyo senedi vasfını haiz olmayan belge ile icra müdürlüğünce Örnek 10 Ödeme Emri düzenlenmesi hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğünce resen gözetilmesi gereken bu husus dikkate alınmadan müvekkil aleyine kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi yapıldığını, bu sebeple takibin iptali gerektiğini, izah edilen nedenlerle borca itiraz ettiğini, kambiyo senedi vasfını haiz bir belge olup olmadığı icra müdürlüğünce resen araştırılmadan icra takibi yapıldığından şikayetimizin kabulü ile takibin iptalini, davalı / alacaklının kötü niyetle takip yaptığından bahisle % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK'nın 170/a-2 maddesi gereğince icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasıla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, icra mahkemesi süresinde yapılan şikayet ve itirazda takibe konu senedin kambiyo niteliğinde olup olmadığını değerlendirilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 26/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal beş günlük süreden sonra, 04/11/2021 tarihinde borca ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmakla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Taraflar arasındaki borca itiraz ve şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
tarihinden itibaren başladığından, derhal süresi içinde iş bu devayı açtığını, davalıya hiçbir borcunun olmadığını, ödeme tarihi tarafına tebligat kanunu usulüne uygun yapılmadığından borca ve yetkiye itiraz etme hakkı kısıtlanmış olduğu için iş bu davayı açtığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 23/10/2021 tarihinin tespitine, borca ve yetkiye itiraz süresinin 23/10/2021 tarihinden itibaren başlatılmasına, takibin kesinleştirme işleminin ve devamındaki aleyhine yapılmış tüm taşınmaz araç banka haciz ve diğer tüm hacizlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemesinin 2022/832 esas ve 2022/816 karar sayılı dosyası kapsamında açılan Reddi Miras davasının kabulüne karar verildiğini, müvekkillerinin Vatandaş Uyap sisteminden baktıklarında bir kısım dosyaya borçlu olarak eklendiklerini öğrendiklerini, iş bu nedenle Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/832 esas ve 2022/816 karar sayılı ilamına dayanarak vekaleten borca, faize, ferilerine itiraz dilekçesi, borçlu sıfatının kaldırılması talepli dilekçelerini icra müdürlüğüne sunduklarını, itiraz dilekçeleri hakkında Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin “Mirasçılar yönünden takibin devamına. borçlular T4- T2- T3 ve T1 vekilinin itirazının itiraz mercii icra mahkemesi olduğundan reddine, dosyamızda masraf olmadığından kararın tebliğ edilmesine yer olmadığına, bu nedenle kararın uyaptan öğrenilmesine, İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....
İlk derece mahkemesi tarafından; Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2018/33596 sayılı takip dosyası yönünden takibe konu bonolardaki imzasına itiraz etmediği, borca itirazını İİK’nın 169/a-1. maddesine göre ispatlayamadığı, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2018/33597 sayılı takip dosyası ile alacaklı tarafından borçlu hakkında kira alacağının tahsili için genel haciz yoluyla takip (örnek 13) başlatıldığı ve takibin türüne göre yasal sürede icra müdürlüğü nezdinde borca itiraz edilerek takip durduğundan bu dosya yönünden borca itiraz davası açmakta menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....