İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;1- Davanın KABULÜ ile; Fatsa İcra Müdürlüğünün 2019/5353 Esas sayılı dosyasında davacı hakkındaki icra takibinin zaman aşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Sarıkaya İcra Müdürlüğü'nün 2021/261 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçluya örnek 10 ödeme emrinin 18/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından takibin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemli işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
33/2 maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceği anlaşılmış, açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır."hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre takip kesinleştikten sonraki evrede, herhangi bir süre şartı aranmaksızın zamanaşımı itirazı nedeniyle icranın geri bırakılması her zaman istenebilmektedir. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine göre Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. İcra dosyası incelendiğinde, alacaklı tarafından borçlu-davacı şirket aleyhine İstanbul 1....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması davası açıldığı, Mahkemece icra dosyasında yapılan en son işlem ile dosyanın yenilendiği tarih arasında üç yıl geçtiğinden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair hükmün, davalı vekili olan sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliğ edilmesine rağmen taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 28.10.2011 tarihinde kesinleştiği, Sanık tarafından icra takibinin alacaklısı olan katılanın vekili sıfatıyla 19.07.2012 tarihinde borçlu aleyhine Aydın 2. İcra Müdürlüğünün 2012/9612 esas sayılı dosyasında “İcranın geri bırakılması sebebiyle temel ilişkiye dayalı alacak talebi” açıklaması ile söz konusu bonoya dayanarak ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu somut olayda, sanığın Aydın 2....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin devamını sağlayacak her takip işlemi ile zamanaşımı süresinin kesileceğini, bu nedenle yapılan takip işlemleri ile zamanaşımı süresinin kesildiğini, ayrıca 2012 yılında yürürlüğe giren TTK ile zamanaşımı süresinin üç yıla çıktığını, bu değişiklik sonrası yapılan tüm işlemler için üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yetki belgesi ile duruşmaya katılan davalı alacaklı vekili Av. Hasan Hüseyin Yıldırım'ın yüzüne karşı verilmiştir....
İbaresinin bulunduğunu, aile konutu şeklinde kullanılan konut üzerine konulan ipotek, banka tarafından ipotek tesisi esnasında müvekkilinden hiç eş muvafakati istenmediğinden ve müvekkilin eşinin de böyle bir durumdan haberdar olmadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle şeklen geçersiz bir işlemden kaynaklı yapılan takibin iptali ve icranın geri bırakılması kararı verilmesini, Sivas 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11295 E. Sayılı dosyasındaki satışın dava sonuna kadar durdurulmasını, usulsüz olan icra emrinin iptalini, geçersiz ve şekli şartları taşımayan ipotek tesisi nedeniyle açılan takip nedeniyle icranın geri bırakılmasını, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davacının davasının kabulü ile; Sivas İcra Müdürlü,ğü'nün 2016/11295 esas sayılı dosyada icranın geri bırakılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Mahkemenin gerekçeli kararda belirtmiş olduğu tarihte Tebligat Kanunun ilgili maddeleri uyarınca herhangi bir şekilde tebligatın yapılmadığını, alacaklı icra takibin kesinleşmesinden itibaren borcun tabi olduğu zamanaşımı süresi geçtikten sonra yenileme talebinde (İKK m. 78,5) bulunursa, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebileceğini, ancak takip kesinleşmiş olduğundan borçlu bunu ödeme emrine itiraz yolu ile değil ancak İKK m. 71/2 ve 33. Maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması yolu ile gerçekleştirebileceğini, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talep etme hakkının herhangi bir süre ile sınırlı olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel Kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takibin dayanağı genel kredi sözleşmesi olup, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirtildiği üzere, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir....
Bu nedenle mahkemece usulsüz tebligat ve borca itirazın süre yönünden reddine ve davacının icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı taraf vekillerinin istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....