Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilinin 27.11.2012 tarihinde kendisine tebliğ edilen icra emrini iade ederek, borçlu asile tebliğ yapılmasını istediği, alacaklı vekilinin 18.12.2012 tarihinde borçlu asile icra emri tebliğini istediği, ancak, icra dosyası arasında anılan icra emrinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçası bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, borçlu asile 18.12.2012 tarihli alacaklı vekilinin talebinden sonra icra emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/784 E. sayılı ilamı ile verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması isteminde bulunduğu, mahkemece bononun 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve anılan sürenin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davacı tarafça alacağın ilama dayalı olması nedeniyle 10 yıllık süreye tabi olması gerektiğinin savunulduğu, fakat takibin bonoya dayalı yapılması karşısında davacının temel ilişkiyi ileri sürerek dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, yine İİK'nin 33/a-2 maddesi gereğince bonoya dayalı yapılan takipte zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının değerlendirilmesi gerektiği, icra dosyasında yenileme öncesindeki son işlem tarihinin 10/10/2012 olduğu, dosyanın 09/06/2016 tarihinde yenilendiği, bononun tanzim tarihi 25/03/2011 olup, tanzim itibariyle 6762 sayılı TTK'nın uygulanması gerektiği, takip konusu bononun anılan kanunun 690. maddesi göndermesiyle 661....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2021 NUMARASI : 2020/651 ESAS - 2021/103 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 35....

      Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra icra takip dosyasının zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece icra takip dosyasındaki takibin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı dava dilekçesinde her ne kadar birden fazla icra takip dosyasına dayanmakta ise de bildirdiği dosyalardan sadece Söke İcra Müdürlüğünün 2005/3899 sayılı takip dosyasında alacaklı olduğu, sözü edilen bu dosyada ise mahkemece verilen bir icranın geri bırakılması kararı olmadığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece davacı vekilinin sadece zamanaşımı def'inde bulunduğundan ve bununda gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, menfi tesbit davası istemine ilişkindir. İİK.nun 71/2 maddesinde, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcu zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33.a maddesi hükmü kıyasen uygulanacağı, 33/a maddesinde ise, ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda, davalı alacaklı sigorta şirketi İzmir 11. İcra Dairesinde hasar alacağından dolayı davacı borçlu aleyhine icra takibinde bulunmuş, davacı borçlu borca itiraz etmeyerek kesinleşmiştir. Davalı alacaklı kesinleşmesinden sonra icra dosyasında herhangi bir işlem yapmayarak borç zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

            İmhal itirazı ve ispatı başlıklı sf. 951.) somut olayda taraflarca ertelemenin 30.04.2021 tarihine kadar devam edeceğinin kararlaştırıldığı, dava tarihi (04/12/2020) itibari ile imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilebilecek ise de yargılama devam ederken 31/04/2021 tarihi itibari imhal süresinin sona erdiği ve artık alacaklının pekala icra takibine devam edebileceği gerekçesiyle davacının imhal itirazı sebebiyle icranın geri bırakılması talebi yönünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            Somut olayda, ..., ... ve ...’nün 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir....

              Takip öncesi zamanaşımı itirazı borca itiraz olup, takibin şekline göre İİK'nun 62. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içinde takibin yapıldığı icra dairesine yapılır. Yapılan bu itiraz üzerine takip durur. Alacaklı duran bu takibe devam etmek isterse yasal süre içinde itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine ya da itirazın iptali talebiyle genel mahkemeye dava açabilir. Dolayısıyla bu itiraz ile icra mahkemesine şikayet fuzuli bir başvurudur ( Yargıtay 12. HD 2019/13323 Esas 2019/18244 Karar)....

              İİK'nun 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, asıl borçlu veya ipotek veren hakkında verilen icranın geri bırakılması kararı hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle diğer borçlu yönünden de sonuç doğurur. Bu durumda, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı kapsamında takibe devam edilerek taşınmazın satışının yapılması usulsüz olduğundan mahkemece, ihalenin feshi isteminin bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu