Bu nedenle fazla istenilen kısım olan 36.186,99 TL yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davanın Kabulüne, İstanbul Anadolu 5. İcra dairesinin 2021/5325 E. sayılı dosyasında icranın davacı yönünden ve 36.186,99 TL yönünden geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerine rağmen ek rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında nafaka alacağına ilişkin başlatılan ilamlı icra takibinde borca kısmi itiraza ilişkindir. İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2021/5325 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında Bakırköy 4. Aile Mahkemesinin 2011/167- 266 E.K sayılı ilamına istinaden nafaka alacağına ilişkin ilamlı icra takibinin başlatıldığı görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2021/424 ESAS 2021/606 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; borca itirazın kabulüne, yetkiye ilişkin itirazın kabulüne, zaman aşımına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davalı tarafından istinaf isteminde bulunulması üzerinde mahkemenin 20/01/2022 tarihli ek karar ile davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiş, davalı tarafından bu karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1067-1196 sayılı dosyasından İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19.02.2014 gün ve 2014/1610-4459 sayılı ilamı ile onandığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İİK'nun 71/son maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü; yine aynı kanunun 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkrasının ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin zamanaşımı hususunda verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, geçersiz icra takibi nedeniyle zaman aşımı süresi kesilmeyeceğini ve işlemeye devam edeceğini, şikayete konu olan takip dayanağı ilamın, zaman aşımına uğradığını bu nedenle icranın geri bırakılması gerektiğini, takibin iptal edilmesi nedenine bağlı olarak zaman aşımının da hükümsüz hale geleceğini bu nedenle zaman aşımı itirazının kabulü ile İİK m.33 ve m.33/a gereği icranın geri bırakılması gerektiğini, yerel mahkemenin, kısmen kabul kısmen ret şeklinde karar tesis etmesinin ve ayrıca müvekkilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına, dava konusu ilamın zaman aşımına uğradığı sabit olduğundan icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri, noter masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından takip sonrası zaman aşımının gerçekleştiği ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı gibi takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan 6102 sayılı TTK.nun 778/1- h. (6762 Sayılı TTK.nun 690.) göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK. nun 661/1. maddesi gereğince poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) ve onun gibi sorumlu olan aval verene karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02.05.2012 tarih ve 2011/325-2012/604 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkiline 25.05.2007 vadeli, 7.000 TL bedelli bono verildiğini, başlatılan takibe zamanaşımı yönünden itiraz edilmesi üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'nce icranın geri bırakılmasına hükmedildiğini, poliçeyi kabul edene karşı açılacak davaların 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, ancak TTK'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edilebileceğini ileri sürerek, 7.000 TL alacağın 25.05.2007 tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsilini, haksız borca itiraz nedeniyle %40 icra inkar tazminatına...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tavşanlı İcra Müdürlüğü tarafından davacıya 11.08.2011 tarihli ödeme emri gönderildiğini, ilgili ödeme emri 24.08.2011 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiğini, davacı tebliğ almış olduğu icra ödeme emrine karşı herhangi bir itirazda bulunmayarak borcu kabul ettiği ve takibin kesinleştiğini, hal böyle olunca kesinleşmiş bir icra takibine karşı zaman aşımı itirazında bulunulamayacağını, süresi dışında yapılan imzaya, borca ve faize itirazın reddi gerektiğini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince; Şikayetin Kabulü ile; Tavşanlı İcra Müdürlüğü'nün 2022/1524 ( eski 2011/3363) esas sayılı takip dosyasında icranın geri bırakılmasına, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Somut olayda, takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu borçlu hakkında da icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz Eden: Davalı vekili Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, borca ve takibe itiraz istemine ilişkindir....
“İİK.nun 33. maddesinin 1. fıkrasında sayılan ...itiraz (icranın geri bırakılması) sebepleri (itfa, imhal ve zamanaşımı) sınırlıdır. Borçlu , bunlar dışındaki sebeplere dayanarak icra emrine itiraz edemez (icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyemez). Fakat, ilam borçlusunun mirasçısı sıfatıyla takip edilen kişi (borçlu) , mirası reddetmiş olduğunu bildirerek icra emrine itiraz edebilir.” (Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ikinci baskı ,syf; 953) İİK.nun 33/1. maddesine göre itiraz süresi icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gündür. Somut olayda, ilam borçlusu Burhan Bağlıbel'in 03/07/2013 tarihinde öldüğü, Gaziantep 2....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/24726 esas sayılı dosyaları ile takibe konu yapıldığını,davalının İcra Hukuk Mahkemesi'ne dava açtığını, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının alındığını, bunun üzerine müvekkillerim tarafından temel ilişkiye dayanarak ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4390 ve 2013/4389 esas sayılı dosyalarıyla icra takibine geçtiklerini, davalının takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini ve takiplerin durduğunu belirterek davalının icra takiplerine yaptığı itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.Taraflar arasında uyuşmazlık kambiyo senetlerinden kaynaklanmayıp temel ilişki sözleşme ilişkisi olduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....