İcra Müdürlüğü’nün 2013/11847 Esas sayılı dosyasına borca yetecek kadar teminat mektubu sunduklarını, 11.HD’nin 19.06.2013 tarihli kararı ile icranın geri bırakılması kararı aldıklarını, bu nedenle takas mahsup yapılamayacağından itirazın reddini talep etmiştir. Mahkemece, 01.05.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda borçlunun faiz itirazının kabulü ile, 12. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12297 Esas sayılı dosyasında işlemiş faiz miktarının takip tarihinde 105.2149,64 USD olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin faizin iptaline, takas mahsup talebinin kabulu ile borçlunun 12. İcra Müdürlüğü'nün 2013/12297 Esas sayılı takip dosyasındaki 965.489,77 TL borcundan alacaklı olduğu 23....
İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Yargıtay'dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK.nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır....
Kabule göre de; İİK'nun 169/a-5.maddesi gereğince borçlunun takipten önceki zamanaşımı itirazının kabul edilmesi halinde, mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....
Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, İİK'nın 36. maddesinin uygulama şekline (icranın geri bırakılması için mehil vesikası verilmesi ve tahliye işleminin durdurulması talebinin reddine dair 07.12.2021 tarihli icra memur işlemini şikayet) ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nın 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 02.05.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi....
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden vekili İİK 265, maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla 30/03/2022 tarihli dilekçesinde; ihtiyati haciz kararı tesis edilmesinin yargı organları eliyle hakkın kötüye kullanımına davetiye çıkardığını ve istinaf ve icranın geri bırakılması kurumlarının etkisiz bırakılması sonucunu yarattığını, müvekkili şirketin kanunen sahip olduğu hakların mahkemenin ihtiyati haciz kararı ile etkisiz hale getirildiği ve müvekkili şirketin icra baskısı altında kaldığını, ... tarafından yatırılan teminatın müvekkili şirketin zedelenen ticari itibari ve uğradığı maddi manevi zararlar karşısında hiçbir tazmin vasfı taşımadığının aşikar olduğunu, ...'nin İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, ... İcra (Hukuk) Mahkemesinin şikâyetin kabulüne ilişkin 09.01.2018 tarihli ve 2017/433 Esas, 2018/20 Karar sayılı direnme kararının alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 24.03.2022 tarihli ve 2018/12-752 Esas, 2022/384 Karar sayılı kararı ile karar bozulmuş, yeniden yapılan inceleme sonunda, mahkemece yeni bir karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği düşünüldü: İstem, icranın geri bırakılmasına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından 21.2.2009 keşide tarihli çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü yolla takipte borçlu, TTK.nun 726/1 maddesinde yer alan 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece evrak üzerinden itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Alacaklı temyizinde, ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 24....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Şikayete konu icra takip dosyasının iptaline karar verildiği ve iptale ilişkin bu kararın icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinden Yargıtay 12....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin açtığı davada toplam 300.916.22 TL'nın tahsiline karar verildiğini, bu ilama dayalı olarak iflas (adi) yolu ile alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki alacak davasında verilen kısmi kabul kararına dayanılarak takibe girişildiği, davalı yanca temyiz edilse de ilamın konusunun ayni haklar, aile ve şahsın hukukundan kaynaklanmaması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulabileceği, davalı tarafın İİK'nun 36 ve HUMK'nun 443. maddelerine dayalı olarak icranın geri bırakılması kararı getirmediği, borcun depo edilmesi için verilen sürede ilamlı takibe konu borcun ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....