edildiği, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi'nce 12.03.2013 tarihinde verilen icranın geri bırakılması kararının aynı Dairenin 21.03.2013 tarihli kararı ile kaldırılması üzerine icra müdürlüğünün 16.04.2013 tarihli tahliyenin gerçekleştirilmesine karar verildiği, bu kararın şikayete konu yapıldığı görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 31.12.2010 gün, 2010/963-2289 sayılı kararı ile İİK’nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir. İİK’nun 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır....
Somut olayda davanın dayanağını teşkil eden icra takibinde icranın geri bırakılmasına karar verildiğine dair ilamın ibraz edildiği bu kararın da onandığı sistem kayıtlarından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca öncelikle davanın dayanağı takipte icranın geri bırakıldığı nazara alınarak geri bırakmaya ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleştikten sonra davacının İİK’nin 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ...,...'...
nun 168 vd. maddeleri gereği (yani takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı olarak) "borca itiraz" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu T1 İth. Tic. Ltd....
İcra Müdürlüğü’nün 2020/54 esas sayılı takip dosyasında yürütülen para alacağına ilişkin ilamlı takipte, takibin 03.01.2020 tarihinde başlatıldığı, sunulan bilirkişi raporuna göre takip tarihi öncesinde itfa edildiği ve ödeme yapıldığı bu haliyle davacı- borçlu iddiasında haklı bulunduğundan icranın geri bırakılması isteminin kabulüne karar verilmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, İstemin kabulüne, İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün 2020/54 esas sayılı takip dosyasında borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re'sen dikkate alınmalıdır. Öte yandan, İİK'nun 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nun 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nun 363/4. maddesi uyarınca istinaf istemi satışı durduracaktır. Somut olayda takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, borçluya 6 örnek icra emri gönderilmek sureti ile takibe devam edildiği, borçlu tarafından 15/04/2019 tarihinde takibin iptali isteminde bulunulduğu, ... 2....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava dilekçesinin tebliğ edilmeden karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından savunma haklarının kısıtlanarak karar verildiğini, yerel mahkemenin yazdığı gerekçe ve dayandığı yasal düzenlemelerin icra dosyası ile ilgisinin olmadığını, yerel mahkemenin gerekçesinde İİK m.149/a maddesine göre teminat yatırılmazsa icranın geri bırakılamayacağına ve satışın devam edeceğine karar verdiğini, ancak yasanın 14/a-1 maddesinde icranın geri bırakılması hakkında İİK m.33/1, m.33/2 ve m.33/4 hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, İİK m.33 'te yer alan icranın geri bırakılması hükümlerinin itfa, imhal ve zamanaşımı şikayetlerinde söz konusu olduğunu, bu durumda icranın geri bırakılmasının ise icra işlemlerini komple durduracağını, oysa İİK m.363/son hükmüne göre icra mahkemesince şikayetin reddi halinde yerel mahkeme kararının istinaf edilmesinin satıştan başka hiçbir icra işlemini durdurmayacağını, dosyada satışın durması...
İcra Müdürlüğü 2021/2502 E. numarasıyla başlatılmış olan ilamlı bir icra takibi olduğunu, İcra İflas Kanununa göre ilamlı icra takibinin icrasını durdurmanın tek yolu Yargıtay'dan veya İcra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının sunulması olduğunu, mevcut durumda ortada icranın geri bırakılmasına ilişkin bir kararın söz konusu olmadığının ortada olduğunu, icranın geri bırakılması kararı getirmenin diğer bir yolunun ise icra mahkemesine başvurmak olduğunu, ancak İİK.nun 33. maddesinde açıkça belirtildiği üzere bu halde sunulacak itirazlar tahdidi olup; borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazları olduğunu, davacının icra takibinin durdurulması ve iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğunu, ancak kanuna uygun olmayan başvurusu ve tabi icra takibinin durdurulması/iptali talebinin Bakırköy 5....
olduğu, 55.760,96 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı İİK 33/A maddesi uyarınca icranın zaman aşımına uğramadığının tespitini talep etmektedir. İİK 33/A maddesi " İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir." İlgili madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere madde ilamın zaman aşımına uğramasına ilişkindir. Oysa ki eldeki dava icra takibinin zaman aşımına uğramadığının tespiti istemli olup, ilgili maddenin somut olaya uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, icra takibinin iptali ve icranın geri bırakılması talebinden kaynaklanmaktadır ve hüküm icra Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....