"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Tarih :11/11/2008 Nosu :217/270 Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması kararının iptali-tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı aleyhine ... 4.İcra Müdürlüğü’nün 2008/8923 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, bunun üzerine davalı şirketin başvurusu üzerine ... 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/467 esas, 2008/451 karar ve 02.07.2008 tarih sayılı kararı ile icranın geri bırakılması kararı verildiğini belirterek bu kararın iptalini ve takibe konu çekin bayilik zamanaşımı süresi içinde takibe konulduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....
Bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen Giresun İcra Hukuk Mahkemesi 2017/63 E. ve 2017/81 K sayılı icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının belirlenmesi alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK.nun 33/a-2.maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklının genel mahkemelerde dava açıp açmadığı husunun tespiti konusunda kanunda açıklık bulunmadığı dikkate alınarak, şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle 1- Şikayetin KISMEN KABULÜ İLE, Giresun İcra Müdürlüğü'nün 2018/5707 esas sayılı dosyasından 30/10/2019 tarihli kararın kaldırılmasına, 2- Giresun icra Müdürlüğünce alacaklı vekiline icranın geri bırakılması kararına karşı 7 gün...
Somut olayda da alacağın niteliği itibarıyla zamanaşımı süresi on yıl olup ödeme emrinin 17/03/2004 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin haciz talep etmesi üzerine esas icra müdürlüğü tarafından talimat yazıldığı ve talimat icra dairesinin 22.10.2005 tarihinde borçlunun menkul mallarının haczi için işlem yaptığı, şikayet tarihi 18/06/2015 olup on yıllık sürenin geçmediği ve zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Kambiyo senetlerine (bono) özgü takipte takibin kesinleşmesinden sonra 10/03/2017 ile 03/02/2022 tarihleri arasında 3 yıldan fazla dosyanın işlemsiz bırakılması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacı borçlu yönünden zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibe konu çeklerden 31/12/2011 tarihli olanların zamanaşımına uğradığından bu senede dayalı takip yapılamayacağına ilişkin olduğu ve sözkonusu çekler yönünden icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ancak, talep aşılarak HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/7155 Esas sayılı takibinde icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK.nun 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak takibe konu 31/12/2011 tarihli çeklere ilişkin icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin tümden geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ancak Mahkemece "icranın geri bırakılması" yerine hatalı olarak "icranın geri verilmesi" ifadesinin kullanılmış olması ayrıca icra dosyasında davacıdan başka da borçlu bulunmasına rağmen davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmeyerek infazda tereddüt hasıl olacak şekilde karar verilmesi de isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; nafakaya dayalı ilamlı icra takibinde takip sonrası ödeme nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet ve icranın geri bırakılması talebidir. Takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Karasu Asliye (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemesi'nin 2012/347 esas 2013/28 karar sayılı ilamına dayalı olarak toplam 11.078,00 TL iştirak nafakası alacağının tahsili için ilamlı icra takibine başlandığı, takipte devam eden ayların nafakasının talep edilmediği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili müvekkili aleyhine başlatılan Alaca İcra Müdürlüğü'nün 2013/171 Esas sayılı dosyasının takipsizlik sebebiyle düşmesinden sonra ancak alacaklı davalının talebi üzerine yenilendiğini, ancak bu süreçte takibin zaman aşımına uğradığını ve 3 ila 10 yıllık zaman aşımı sürelerinini geçtiğini bu nedenle kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan bu takipte icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Olayları anlatmak tarafa nitelendirmek hakime aittir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki anlatımından davacının davasının İİK’nun 71/2 ve 33/a maddelerinden kaynaklanan takibin kesinleşmesinden sonraki evrede gerçekleşen zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi 2022/9 değişik iş dosyasında 06.01.2022 tarihinde tehir-i icra kararı verildiğini, ayrıca icra müdürlüğünce 16.12.2021 tarihinde mehil vesikası düzenlendiğini, iş bu davanın 23.12.2021 tarihinde ikame edildiğini, müdürlükçe verilen süre içerisinde icranın geri bırakılması kararının alınabileceğini belirterek, davanın hukuki yarar şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....