Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak mahkemece davacının gecikmiş itiraz talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve gecikmiş itirazı hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmeden bu davacı yönünden de davanın süreden reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir....

İİK'nın 65. maddesinde "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya, tebliğin usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebliğin varlığıdır. Bu nedenle davacı usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmasa dahi -ki bu dosyada usulsüz tebliğ şikayeti de bulunmaktadır- öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı ve tebliğ usulüne uygun kabul edildiği takdirde borçlunun gecikmiş itirazı incelenmelidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin 23.02.2015 tarihinde muhtara teslim edildiğini, 26.02.2015 tarihinde yurtdışından dönüş yaptığını, haciz ve takipten 09.03.2015 tarihinde haberdar olduğunu, tebliğ sırasında yurtdışında olması nedeniyle borca sürede itiraz edemediğini ileri sürerek gecikmiş itiraz da bulunduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edildiği, gecikmiş itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle istemin redddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının gecikmiş itirazını yasal üç günlük süreden sonra yaptığını, 17/09/2018 tarihinde borcu kabul eden davacının gecikmiş itirazda bulunmasına imkan bulunmadığını, senetteki imzaya itiraz olmadığından takibin iptal edilemeyeceğini, ödeme emri ekinde senet suretinin tebliğ edildiğini, taraflar arasındaki alacak miktarıyla ilgili uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanına girdiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın borca itiraz, dayanak belge tebliğ edilmediği ve meskeniyet şikayetine yönelik taleplerin süresinde olmadığından bu talepler yönünden itiraz ve şikayetin reddine, taşkın haciz şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, mahkemece daha önce verilen kararın İzmir BAM 8....

    Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, dava usulsüz tebligat şikayeti olarak kabul edilse dahi derdestlik söz konusu olacağından davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının 2022/69 Esas dosyası ile tebligatın usulsüzlüğünün tespitini istemiş ardından 2022/72 Esas sayılı dosya ile gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, mahkemece 2022/72 Esas sayılı dosya usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirildiğinden derdestlik söz konusu olduğunu, bu durumda HMK gereği derdestlik dava şartı olduğundan, kararın yalnızca bu yönü dahi hukuka aykırı olup bozulması gerektiğini, davacının talebinin gecikmiş itirazın kabulü yönünde olmasına karşın gecikmiş itirazın ön koşulunun oluşmadığını, borçlunun takibi öğrendiğini beyan ettiği tarihten önce takibi öğrendiğinin taraflarınca yazılı delille ispatlandığını, 27/04/2022 tarihli tebligatta hem kaşe hem imza bulunduğunu, yazılı belge niteliğindeki tebliğ mazbatası incelendiğinde...

    İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilinin Boğazkale-Çorumda çalışması nedeni ile tebliğ evrakının muhtarlığa bırakıldığını, müvekkilinin 19.06.2018 tarihinde tebligatı aldığından 21.06.2018 tarihinde gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin kendisine gönderilen tebligatın usulsüzlüğünü belirleyemeyeceğinden gecikmiş itiraz dilekçesi verdiğini, itirazının incelenmesi gerektiğini, talebin konusunun gecikmiş itiraz başvurusu olduğunu, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, gecikmiş itiraz hakkında karar verilmesine ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, gecikmiş itirazın kabulü ile, borçlu/davacı vekilinin Milas İcra Müdürlüğünün 2020/2980 Esas sayılı dosyasına sunduğu 28/01/2021 tarihli borca itiraz dilekçesinin kabulüne, borca itirazın kabulüne yönelik icra müdürlüğünce işlem yapılmasına karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacıya ödeme emrinin 11.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemeye ise 09.11.2020 tarihinde yasal yedi günlük süreden sonra dava açıldığı, itiraz müessesesi için İİK'nun 65 maddesinde gecikmiş itiraz kurumu düzenlenmiş ise de, şikayet için böyle bir kurumun mevcut olmadığı gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptali talepli davanın incelenebilmesi için, öncelikle usulüne uygun ve geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, Kocaeli 3....

    Mahkemece;-Davanın gecikmiş itirazının süre aşımı nedeniyle reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, dava dilekçesini tekrar ederek mahkemece gecikmiş itiraz talepli açtıkları davanın reddine karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, gecikmiş itiraz yönündeki davada sürenin geçtiği tespitinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından ilgili takibin tamamen tesadüf eseri öğrenildiğini akabinde de gecikmiş itiraz talepli dava açtıklarını, müvekkilinin Almanya vatandaşı olduğunu, takip dosyasından yapılan tebligatın yapıldığı tarihte müvekkilinin yurt dışında olduğunu, müvekkilinin yurt dışına ziyaret amacıyla geldiğinde takipten haberdar olmadığını, müvekkilinin yurda giriş yapmış olmasının takipten haberdar olacağı anlamına gelmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2019/215 ESAS 2019/679 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 7....

    UYAP Entegrasyonu