İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Açıklanan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. TK.'nun 16 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 25.maddesine göre kendisine tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere yapılır. Somut olayda; şikayetçi borçlu ... adına gönderilen ödeme emrinin, 13.03.2015 tarihinde aynen "muhatabın Manisa'ya gittiğini aynı konutta beraber oturduğunu beyan eden oğlu ... imzasına" tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde gecikmiş itirazın usul ve esaslarını anlattığını, gecikmiş itirazın söz konusu olabilmesi için borçluya tebligatın yapılmış olması yani tebligattan haberdar olması ancak borçluya isnat edilemeyen bir sebepten dolayı itiraz edememiş olması gerektiğini, davacı adresten taşındığını, ve bu sebeple tebligattan haberi olmadığını, daha sonrasında öğrendiğini ileri sürdüğünü, adresten taşınmış olmanın davacının itiraz etmesini engelleyen bir sebep olmadığını, davacının beyanlarından söz konusu tebligattan haberdar olduğunun anlaşılamadığını, davacının bahsi geçen olayda gecikmiş itiraz yoluna başvurma hakkının bulunmadığını, borçlunun bilinen en son adresine yapılan tebligatın iade olduğunu, sonraki tebligatın TK....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, davacı - borçlunun tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu belirtmesi, dilekçesinde gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir....
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcunun olmadığı ileri sürülerek borca ve ferilerine itiraz edildiği, davacı tarafından açılan iş bu davaya ise cevap verilmediği, herhangi bir delil ve belge sunulmadığı; Alınan bilirkişi ek raporuna göre, davacının davalıdan icra takip tarihi itibarıyla 14.390,35 TL enerji bedeli- anapara, 541,57 TL gecikmiş gün faizi, 97,48 TL faizin KDV'si olmak üzere 15.029,40 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır....
Anonim Şirketi olduğu, takibin 1.047,20-TL kaçak elektrik Bedeli, 101,65-TL Gecikmiş Gün Faizi, 18,30-TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 1.167,15-TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının 07/12/2017 tarihli 1.047,20-TL tutarındaki ödenmeyen kaçak elektrik bedeli olduğu, 03/07/2018 tarihli ödeme emrinin 11/07/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 16/07/2018 tarihinde, süresi içerisinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 18/05/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge die bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2020/4564 Esas sayılı dosyasında borçlu T1 ve borçlu T4 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlanmış olup borçlu tarafından 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, T1'ın borca itiraz dilekçesinde, T4 ve T5 250.000,00 TL ' lik teminat senedi verdiğini, ihtar çekerek 250.000,000 'lik senedini geri istediğini ve müvekkili T2' ı tanımadığını beyan ettiğini, borçlunun itirazının haksız, dayanaksız olup gerçeği yansıtmadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe itirazda, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibin yapıldığını icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı borçlu tarafından 5 yasal günlük süre sona erdikten sonra 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, söz konusu borca itiraz süresinde yapılmadığından öncelikle borca itirazın...
(Hukuk Genel Kurulu'nun 18.04.2001 tarih 2001/6-386 esas 2001/389 karar sayılı kararı) Bu durumda uyuşmazlığın İİK.nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32.maddesine göre çözümlenmesi gerekir (HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 E. 1991/344K.) 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesinde, "Tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur", hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarih olarak bildirdiği 11.10.2004 tarihinden sonra 13.10.2004 tarihinde Mahkemeye yaptığı başvurusu yasal 7 günlük sürededir. Borçlu vekilinin Mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HUMK' nun 76. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı yasanın 32.maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....
içerisine ilk olarak sunulan borca itiraz dilekçesi, davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 19:58 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderilen borca itiraz dilekçesi olup ilgili borca itiraz dilekçesinde herhangi bir yetki itirazı bulunmamakta olup yalnızca borca itiraz edildiği,dosya içerisine sunulan ikinci borca itiraz dilekçesi davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 20:18 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderildiği,ilgili borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, dilekçe üzerinde Küçükçekmece İcra Dairesinin yetkisine itiraz edildiği,ancak dilekçede açıkça yetkili icra dairesinin gösterilmemiş, belirtilmemiş olduğunu, bu durum karşısında İİK madde 50 gereği para borçları için takip hususunda HMK da yer alan yetkiye dair hükümler kıyas yoluyla uygulanmakta olup HMK madde 19 kapsamında yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeye/daireyi açıkça belirtmek zorunda olduğunu,somut...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince istem, gecikmiş itiraz olarak nitelenmiş ise de, İİK'nın 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Davacıların dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmamaları ve HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlular şikayet konusu işlemi 03/12/2021 tarihinde e-devletten sorgulama ile öğrendiklerini bildirmişlerdir. Takip dosyasından borca itiraz dilekçesinin 09/12/2021 tarihinde verildiği, başka bir harici öğrenme de tespit edilemediğinden, borca itiraz dilekçesi ile aynı tarihte açılan dava, süresindedir....