ederek takibin durdurulması neticesinde dava açma zorunluluğu doğduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, davalının -------sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/5566 Esas sayılı dosyasında, ödenmeyen gecikmiş elektrik bedeline dayalı 20.658,30 TL asıl alacak, 16.494,97 TL gecikmiş gün faizi, 2.969,11 TL faiz KDV'si olmak üzere toplam 40.122,38 TL üzerinden icra takibi yapıldığı,itiraz üzerine takibin durduğu, 23/06/2011 tarihli, Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit tutanağında kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığı, tutanakta davalının oğlunun kimlik bilgilerinin yazılı olduğu, kaçak elektrik bedelinin 40.122,38 TL olduğu bilirkişi raporu ile tesbit edilmiştir. Abonesiz kullanım sözkonusu olup,sayacın mühürsüz ve alt kapağının bulunmadığı incelemede tesbit edilmiştir.Mahkemece ,bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Dava dilekçesinde; davacı - borçlunun tebliğ tarihinde, öncesinde ve halen yurt dışında olduğunu belirttiği, davacı - borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin de şekli olarak usulüne uygun olduğu görülmektedir....
dilekçesi verdiği, müvekkilin telefonunu tamir ettirdiği ve bu hususta faturayı dosyaya sunduğunu, müvekkilinin haklı nedenle borca itiraz süresini kaçırmış olduğundan gecikmiş itirazının kabulü gerektiğini, teknik mücbir sebep varken bilirkişi incelemesi yapılmadan doğrudan tebligatın ulaştığının varsayıldığını, varsayıma dayalı bu kararın eksik ve hatalı olduğunu bu sebeplerle yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak kendisine yapılan (10) örnek ödeme emri tebligatından il dışında olması sebebiyle geç haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itirazla birlikte borca itiraz sebeplerini ileri sürdüğü, mahkemece gecikmiş itirazın reddine ve borca itirazın da süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak...
nun temyiz itirazlarının incelenmesinde, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2021/321 2021/603 DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.09.2021 tarih 2021/321 esas 2021/603 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacılar T2 ve T1 dava dilekçesinde özetle; Mersin 3....
A.Ş.’ne 31.12.2019 ve ...’ne 11.01.2020 tarihinde tebliğ tebliğ edildiği, diğer borçlulara yapılan tebligatın bila ikmal döndüğü, tüm borçluların 03.01.2020 tarihinde itiraz ettiği, itirazlarında borca, ferilerine ve müvekkillerinin temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edemeyeceğine ilişkin itiraz ettikleri, borçlular yönünden itirazın iptali davası açıldığı belirlenmiştir. Bilirkişi ... ve ...’tan alınan 04.06.2021 tarihli raporda; davacı ... AŞ’nin ... /Adana Şubesi ile dava dışı asıl borçlu ... Ltd. Şti. arasında 10.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılardan ... A.Ş, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .... A.Ş ‘nin sözleşmeye müteselsil kefil oldukları, her birinin kefalet limitinin 10.000.000 TL olduğu, bu sözleşmeye istinaden davalı Borçlu Lehine 395.900,00 TL’lik ipotek alındığı, bu genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu şirkete 631.139,52 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, ayrıca borçlu lehine .......
Tebligat mazbatasında, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tespit edilmediğinden, tebiğ işlemi 7201 sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi gereğince usulsüzdür.Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 E. - 1991/344 K. sayılı kararı)....