Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebligatın iptali ile gecikmiş itirazın kabulüne ilişkindir. İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü 2018/30705 Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 13/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı - borçlunun vekili aracılığıyla 24/12/2018 tarihinde icra müdürlüğüne gecikmiş itiraz dilekçesi sunularak yetki itirazının yanında borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği görülmektedir. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
Davacının gecikmiş itiraz talebinin incelenmesinde ise, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
E. sayılı ilamsız icra takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, icra takibine itiraz edilmesi neticesinde ise itirazın iptalini dava yoluyla sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmek gerektiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu, borcunun gerçek miktarını elektrik faturası ile bilmekte olup belli ve net olan alacağa itiraz ettiğini, İcra İnkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun kötü niyetli olması şart olarak aranmadığını belirterek, davalının ... 25. İcra Müdürlüğü ... E....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kira alacağına ilişkin başlatılan icra takibine istinaden ödeme emrinin 10/09/2020 tarihinde borçlu davacıya tebliğ edildiğini, 17/08/2020 tarihine kadar itiraz süresi olduğunu, 18/09/2020 tarihi itibariyle kesinleştiğini, davanın menfi tespit ibaresi ile açıldığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, tebligatın bizzat borçluya yapıldığını, gecikmiş itirazın ve borca itirazların kabul edilemeyeceğini, kira borçlarının ödenmediğini, gecikmiş itirazına ilişkin iş ve gücüne engel teşkil edecek hiçbir delil sunmadığını, borçlunun taşınmazda müvekkili rızası olmadan tadilat yapıldığını, çatının hukuka aykırı şekilde değiştirilmesine ilişkin ibraz edilen faturanın sahte fatura olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesine vasilik talebinde bulunduğunu ve 05/04/2021 tarihinde vasi olarak atandığını, vasinin icra takibinden 13/04/2021 tarihinde harici olarak haberdar olduğunu, vasiye davaya açabilmesi için 19/04/2021 tarihinde izin verildiğini ve gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, vasinin davacı açması için verilen 3 günlük süreyi geçirmediğini, mahkemenin yetki vermesini beklediğini, mahkemenin yetkisinden sonra aynı gün itiraz davasını açtığını, vasiye usulüne uygun tebligat yapılmasının gerektiğini ve tebliğden itibaren itiraz süresinin dikkate alınmasının gerektiğini, itiraz süresinin başlamadığını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İİK 65.maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; gecikmiş itiraz yoluna başvuran davacının söz konusu dosyada taraf sıfatı bulunmadığını öncelikle davanın husumetten reddine ayrıca borçlunun geçikmiş itiraz sebebinin gösterilmediğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''.. ; davalı alacaklı tarafından borçlu Milli Eğitim Bakanlığı hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayete konu icra takip dosyasında borçlunun Milli Eğitim Bakanlığı gösterildiği, ödeme emrinin Milli Eğitim Bakanlığına tebliğ edildiği, gecikmiş itiraz ve borca itiraz davasının ise Çorum Valiliği (Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü) tarafından açıldığı anlaşılmakla davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerektiği.' ' şeklindeki gerekçe ile "Davanın usulden reddine" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; Amerika Birleşik Devletleri'nde olması nedeniyle tebligattan haberdar olmadığını belirterek borca yönelik gecikmiş itirazının kabulünü talep ettiği, mahkemece, gecikmiş itirazın kabulü ile borca itiraz yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
tarihi konsoloslukça 23/11/2022 tarihine verildiğini, müvekkilin kendisinden kaynaklı olmayan bu nedenle süresi içerisinde borca itiraz edemediğini, yine alacaklı tarafından takibe konu olan borcun müvekkilin tarafından değişik tarihlerde ödendiğini, buna rağmen haksız olarak söz konusu icra takibinin başlatıldığını, müvekkilinin takibe konu miktarda borcu bulunmadığında borca itiraz ettiklerini belirterek iş bu itirazların kabulüne, alacaklı tarafından başlatılan Ordu İcra Dairesi'nin 2022/23473 Esas sayılı takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
Davacının gecikmiş itiraz talebinin incelenmesinde ise, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
Mahkemenin 28.05.2013 tarih ve 2013/521 Esas-2013/544 Karar sayılı ilk kararı ile; yasal (5) günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine, Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2013/23593 Esas- 2013/32691 Karar sayılı ilamı ile; itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, borçlunun ibraz ettiği deliller de değerlendirilmek suretiyle İİK.nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.HMK'nun 26. maddesine göre; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...