Bu durumda uyuşmazlığın mahkemece İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu haliyle 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 Esas, 91/344 Karar sayılı kararı)....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2021 NUMARASI : 2021/988 ESAS - 2021/1933 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Büyükçekmece 2....
gerekçeleriyle; Gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
GEREKÇE:Genel haciz yoluyla takipte , borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, bu nedenle tebliğ tarihinin 20/09/2021 olarak düzeltilmesini talep ettiklerini ayrıca borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve takibin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere lehlerine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince , usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/09/2021 olarak düzeltilmesine, borca itirazın reddine karar verilmiş olup borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. "İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur."(Y.12.HD. 2018/1046 E. 2019/9007 K.)...
Davacı gecikmiş itirazda bulunmuşsa da davanın hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görev olup somut olayda gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır, olsa olsa usulsüz tebligat şikayeti söz konusu olabilir. Zaten usulsüz tebligat şikayeti ile gecikmiş itiraz bir arada yapılamaz. Gecikmiş itirazda tebligat usulsüzlüğü söz konusu olmayıp aksine yapılan tebligat usulüne uygundur, borçlu hastalık vs. geçerli bir mazereti sebebiyle süresinde borca itiraz edememiştir. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı bonoda keşideci konumunda olup herhangi bir adres bildirmemiştir. (Bononun keşide yeri Ankara'dır.) Davacının mernis adresine yapılan ilk tebligatın bila iade dönmesi üzerine ikinci tebligat TK 21/2'ye göre yapılmış olup herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının usulsüz tebligat iddialarının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinde borçlunun mernis adresinin tebligat adresi olarak belirtildiğini, borca, yetkiye ve imzaya itirazların süresinde yapılmadığını, gecikmiş itiraz ile usulsüz tebligat birbirinden farklı kurumlar olup, ileri sürülen taleplerin çelişkili olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, gecikmiş itirazın reddine, yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Dava usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2020 NUMARASI : 2019/1410 ESAS - 2020/539 KARAR DAVA KONUSU : Gecikmiş itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında yapılan takibin kesinleşmiş bir takip olmadığını, müvekkilinin takipten 30/10/2019 tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunma zarureti doğduğunu, icra dosyasına sundukları dilekçe tarihi itibariyle müvekkilinin davalı alacaklıya bir borcu bulunmadığını, İstanbul Anadolu İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu, yetkiye, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, tüm fer'ileri ile birlikte açıkça itiraz ettiklerini belirterek gecikmiş itirazlarının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu tarafından itiraz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin gecikmiş itiraz sebeplerinden olmadığı ve kesinleşen takipte sair itirazların incelenmesine yer olmadığı gerekçesiyle, yerinde görülmeyen şikayetin reddine , gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verildiğinden sair itirazları incelemeye yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Ödeme emri tebliğ evrakının alacaklı tanığına tebliğ edildiğini, aradaki husumet nedeniyle tebliğ evrakından haberdar olmadığını, mahkeme kararının gerekçeli olmadığını adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Borçlu Tolga Cansever yönünden İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir....