Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların imzaya itirazları yanında borca ve fer’ilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurdukları, borçluların imzaya itirazlarının reddine dair icra mahkemesi kararının, mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında, borçluların borca, faize ve borcun diğer fer'ilerine itirazları hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup, borçlunun sair itiraz nedenlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz D .K.... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekten kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibinde imzaya, borca, takibe ve faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, borçlunun imzaya, borca ve faize itiraz ettiği gözönüne alındığında, ödeme emrinde eksikliği ileri sürülen icra müdürlüğüne ait banka hesap numarası bilgisinin her zaman ikmal edilebileceği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin reddi ile diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 169/a-1 maddesinde sayılan belgelerle borca itirazın ispatlanamadığı, itiraz dilekçesinde işlemiş faize de itiraz edildiği, bononun vade tarihinin 15.06.2017; takip tarihi ise 06.12.2017 olduğu, buna göre 350.000 x 174 x 9,75 /36.500 = formülüyle 16.267,81 rakamına ulaşıldığı, takipte istenen işlemiş faiz tutarının da 16.267,81 TL olduğu, itiraz dilekçesinde delil olarak menfi tespite ilişkin dava dosyasına yer verilmediği, genel mahkemelerde açılan davaların, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde görülen itiraz davalarında bekletici mesele yapılamayacağı, İİK'nın 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 67/3. maddesi gereğince muteriz borçlular aleyhine, kötüniyetle imza itirazında bulundukları ve borca itiraz ettikleri saptanmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dava, borca, imzaya ve faize itiraz isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca 12. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 2.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, imzaya itiraz ile birlikte asıl borca ve takipte yer alan işlemiş ve işleyecek faizin türü ve oranına da itiraz edilmiştir. Mahkemece yalnızca imzaya itiraz ile ilgili inceleme yapıldıktan sonra imzanın borçluya ait olduğunun tespiti ile, borçlunun diğer itirazları konusunda mahkemenin dar yetkili olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
Davalı borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, borç iddiası imzaya olan kuşkuları dolayısıyla ve tahliye talebinin dayanağı borca itirazları nedeniyle tahliye şartlarının oluşmadığını, icra takibinin başlatıldığı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, icra takibindeki borcun tamamına, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Somut olayda; örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçluya 06.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı itiraz dilekçesinde tebligat usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçlunun 12.12.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmektedir. Mahkemece İİK'nun 168/4. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı imzaya ve borca itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur Ancak; istemin süre yönünden reddine karar verilmesi halinde borçlunun tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu anlaşıldığından kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , açılan borca itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün görülmemiştir. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu ...'...