Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki imzaya, borca ve faize itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili dilekçesinde; takibe konu bono üzerindeki imzanın borçluya ait olmadığını, itiraz ettiklerini, borca, faize, faiz oranına itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; imzaların borçlu elinden çıktığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....

    Mahkemece; Davacının imzaya itiraz davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/41493 Esas sayılı dosyasında takibin davacı yönünden durmasına, takibin iptaline ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, asıl alacağın %10'u orarında para cezasının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, imzaya itiraz kabul edildiğinden borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    Mahkemece;Davacının imzaya itiraz davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/36835 Esas sayılı dosyasında takibin davacı yönünden durmasına, takibin iptaline ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, asıl alacağın %10'u orarında para cezasının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, imzaya itiraz kabul edildiğinden borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte imzaya, borca ve faize itiraza ilişkindir. Davacı tarafça dava açılırken imzaya, borca ve faize itirazın yanında yetkiye itirazda ve kambiyo şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece 26/09/2019 tarihinde yetki itirazı ve kambiyo şikayeti taleplerinin tefrikine, diğer talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 11/10/2019 tarihli karar ile de imzaya, borca ve faize itiraz yönünden açılan davanın HMK'nın 320/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verir. Ancak bunun için, icra mahkemesine yapılan itiraz veya şikayetin beş günlük sürede olması gerekir....

    reddi halinde de borca ve fer'ilerine yönelik itirazlar bakımından bir değerlendirme yapılıp olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği halde davacının dilekçesinde borca itirazları yanında işlemiş faize, işleyecek faize ve faiz oranına yönelik itirazlarının hiç değerlendirilmeyip karar verilmemesi de isabetsizir....

    Taraflar arasındaki borca, faize, imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın süreden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı-borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Somut olayda, alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, mahkemece incelenip karar verilen imzaya itiraz yanında takipte talep edilen faize, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine ve borca da itiraz ettiği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun imzaya itiraz yanında ileri sürdüğü faiz istemine, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine ve borca itirazı incelenmeksizin ve herhangi bir değerlendirmeye yer verilmeksizin bu itirazları da kapsar biçimde “davanın reddi” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının usule aykırı bir karar teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve davanın esasına girilmesine, yapılan tebliğin, müvekkil şirket adına icra dosyasına vekalet sunmuş oldukları 04/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesine, yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet taraflarınca verilmediğinden aleyhe verilen vekalet ücretinin reddine, müvekkil şirket aleyhine yapılan icra takibindeki imzaya, borca, faize, vekalet ücretine ve borcun ferilerinin tamamına itiraz ettiklerinden itirazları gereğince icra takibinin durdurulmasına, haksız olarak talep edilen borç ve faize ilişkin takibin iptaline, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....

        Somut olayda; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda borca, faize ve ferilerine itirazlarını da açıkça belirttiği ancak İlk Derece Mahkemesince bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin istinaf dilekçesinin açıklamalar kısmının birinci paragrafında ”...mahkemenin ... kararında sadece birkaç talebimizi inceleme altına almış ve diğer taleplerimiz göz ardı edilerek,inceleme konusu olmamıştır...” açıklaması ile ilk derece mahkemesince dava dilekçesindeki talepleri hakkında eksik inceleme ile karar verildiği iddiasında bulunulduğu halde Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun sadece icra dairesinin yetkisine ve imzaya itiraz yönünden değerlendirilmesi doğru bulunmamıştır....

          Davacı/borçlu dava dilekçesinde ayrıca imzaya, borca, faize ve faiz oranına yönelik olarak da itirazda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece duruşma açılarak davacının senet vasfına ve takip hakkına yönelik şikayetinin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilerek, tarafların delilleri toplanıp öncelikle imzaya itirazın esası, sübut bulmaması halinde ise borca, faize ve faiz oranına yönelik itirazın esası incelenerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı nedenlerle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu