mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına, borçluya henüz ödeme emri tebliği gerçekleşmediğinden, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrine dayanak belge eklenmediği şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2023 Tarihli ve 2023/216 Esas, 2023/228 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve kıymet takdirine itiraza ilişkin dava açıldığı, kıymet takdirine itiraz yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya usulsüz tebligat şikayeti yönünden devam olunduğu, şikayete konu işlemin Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesince gerçekleştirildiğinden, usulsüz tebligat şikayetini inceleme yetkisinin Ankara İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.10.2023 Tarihli ve 2023/1339 Esas, 2023/1252 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinin bildirerek iptalinin talep edildiği, kıymet takdirinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin Ankara 3....
Çıkış mercine iade'' şeklinde şerh düşülerek iade edildiği, bu kez davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine Ticaret Sicil Adresi olan aynı adrese TK 35'e göre tebligat yapıldığı, TK 35/4'e göre, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır hükmü gereği TK 35'e göre tebligat yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı ve bila tebliğ iade olunan ilk tebligat, tebliğ olmadığından bu tebligatın usulsüzlüğünün ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla usulsüz tebligat şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Alacaklı davalı tarafından borçlu şirket hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafça usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, mahkemece tebliğin usulüne uygun olduğundan bahisle davanın süre aşımından reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibine karşı borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti yanında borca da itirazda bulunduğu halde mahkemece bu konuda bir inceleme yapılmadığı görülmektedir....
Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
Borçlu şirketin ticaret siciline bildirdiği adresine çıkartılan tebligat, adresin kapalı olması veya bu adresten taşınmış bulunması nedeni ile tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, tebliği çıkaran merci, şirketin ticaret sicil adresine tebligat yapılmasını talep eder. Bu durumda tebliğ evrakının bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Borçlu şirketin ticaret sicil adresine TK'nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bu adrese gönderilen tebligatın, adresin kapalı olması ya da muhatabın adresten taşınmış olması şerhi ile tebliğ edilemeden iade edilmesi zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu şirkete çıkarılan ilk ödeme emri tebligatının "adresten taşındığı" şerhi ile iade edildiği, bu tebligata dayalı olarak TK'nın 35. maddesi kapsamında tebligat yapılabileceği anlaşılmakla, bu nedenle tebligat usulüne uygundur....
Şikayete konu tebligat parçasına göre, ödeme emrinin Davacı/Borçlu ile aynı adreste oturan oğlu Oğuz KARAMAN imzasına 13.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usulüne uygun olduğu, mahkeme kararının gerekçesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin reddine, HMK.353/1- b2 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca ve imzaya itirazın süreden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin REDDİNE, HMK 353 (1) b-2 md. gereğince İSTANBUL 10....
Dolayısıyla alacaklının şikayeti hakkında ilk derece mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir ve istinaf yolu açık değildir. Bu nedenlerle Hukuk Muhakemeleri Yasasının 352. ve İcra ve İflas Yasasının 365/3. maddelerine göre istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir....
(HGK 05/06/1991 1991/12-258 E, 1991/344 K) Tebligat usulsüz ise borçlu veya vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede yanlışlıkla gecikmiş itiraz ibaresini kullanmış olması önemsizdir. Zira hukuksal nitelendirmeyi yargıç resen yapar. Bu durumda yargıç dilekçeyi Tebligat Yasasının 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayet başvurusu olarak incelemelidir. Mahkeme tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayeti kabul ederse borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verir. (12. HD 2005/24651-2006/938) Somut olayda ödeme emri tebliği usulüne uygun olmadığından, gecikmiş itirazın koşulları oluşmamıştır. Usulsüz tebliğin öğrenme tarihinin belirlenerek tebliğ tarihinin bu tarih olarak belirlenmesi gerekirken gecikmiş itirazın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....