Mahkemece toplanan delillere göre, davacının icra takibine konu 11 adet bononun tehdit ile imzalatıldığı iddiasında bulunduğu, davacının zorla senet imzalatma şikayeti sonucunda Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının tefecilik suçundan yargılandığı davada beraat kararı verildiği, davacının davalı aleyhine İcra Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu, borca itiraz davasında da davanın reddine karar verildiği, kararın 07.07.2011 tarihinde onanarak kesinleştiği, icra dosyasındaki ödeme emrinin ise 18.06.2010 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği, bu davanın ise 18.06.2015 tarihinde açıldığı, 6098 sayılı TBK'nun 39. maddesi gereğince zorla ve tehdit ile senet imzalatıldığı iddiasına dayalı menfi tespit davasının tehdidin etkisi geçtikten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı...
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Diğer taraftan aynı Yasa'nın İİK’nun 351. maddesi gereğince de şikayetçi dilekçe ve beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlı olup, şikayet dilekçesinde borçlu şirketin borcu ödeyebilecek güçte olup borcu ödemediğine dair bir iddiada bulunulmamış, aksine sanıkların yetkilisi olduğu borçlu şirketin borca batık olduğunu beyan ederek şikayette bulunmuş olması, ... Vergi Dairesi Başkanlığı Sarıyer Vergi Dairesi Müdürlüğünün 22.02.2011 tarih ve 9601 sayılı yazılarında da, borçlu şirketin 31.10.2008 tarihi itibariyle re'sen terkin ettirildiğinin bildirilmesi karşısında, borçlu şirketin borcu ödeyebilecek gücünün olmadığının şikayetçinin de kabulünde olması nedeniyle atılı suç oluşmadığından, şikayetçi vekilinin temyiz isteminin reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün istem gibi ONANMASINA, 09.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçluların usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçluların yasal süresinden sonra istinaf talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, karara karşı borçluların temyiz yoluna başvurduğu görülmüştür. İİK’nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresi, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gündür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/12/2011 tarihinde verdiği kararda ise şikayeti kabul ederek tebliğ tarihini öğrenme tarihi olarak kabul ettiği ve katılanlar aleyhine konulmuş olan hacizleri kaldırdığı, böylece katılanların maddi zarara uğramadığı, kişilik haklarına da herhangi bir zarar verilmediği, katılanların mağduriyete uğramadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de; katılanlar aleyhine Antalya 16....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıkların üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta, ödeme emrinin borçlu şirkete 14/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 18/01/2015 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu ve henüz takip kesinleşmeden...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta, borçluya ödeme emrinin 18/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 24/02/2015 tarihinde borca itiraz edilerek takibin durdurulmasına karar verildiği ve takip kesinleşmeden 12/02/2015 tarihinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz ititrazları yerinde değil ise de;Genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve yetkiye itiraz etmiş, mahkemece borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve ... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğuna dair yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz etdilmiştir....
Dava dilekçesinde icra emrinin iptali şikayeti yanında, borca ve ferilerine de itiraz edildiğinden, ipotek resmi senedi değerlendirilmek, davacı borçlunun ödeme hususunda belgeleri de toplanmak suretiyle, takipte istenebilecek asıl alacak ve faiz miktarının belirlenmesi, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılması amacıyla kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, ancak davacının borca ve ferilerine de itirazı bulunduğundan bunun değerlendirilmesi amacıyla, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, davacının borca ve ferilerine itirazının değerlendirilmesi amacıyla, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca İzmir 5....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasına süresinde yaptıkları borca itiraz nedeniyle takibin durmasına karar verilmesine rağmen, Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı takip dosyasından gönderilen 23/01/2019 tarihli ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple; tebligat tarihinin 25/09/2019 olarak düzeltilmesine, 26/09/2019 tarihinde Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı dosyasına yapılan borca itiraz nedeniyle borca itirazlarının kabulü ile Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı takip dosyasının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Davacı, takibe yapılan itiraz üzerine itirazın kaldırılmasına karar verilmeden ödeme emri gönderilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ve Ankara'da tedavi için bulunduğunu belirterek gecikmiş itirazda bulunmuş olup, mahkemece şikayet usulsüz tebliğ şikayeti nitelendirilmesiyle reddedilmiştir. Davalı alacaklı tarafından İstanbul 18....