İcra Müdürlüğü'nün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketlerin dayanak bonoya ilişkin olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini, senetler üzerinde yer alan imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, açıkça imzaya da itiraz ettiklerini, takipte fahiş faiz talep edilmiş olduğunu, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıcına ve tüm feri'lere açıkça itiraz ettiklerini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini, bu nedenle de ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek öncelikle yetki itirazının kabulüne, imzaya, borca, faiz ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Beton San Ve Tic A.Ş., takip dayanağı bonodaki imzalardan birinin adi ortaklık temsilcisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve ayrıca borca itiraz ettikleri, mahkemece adi ortaklığı oluşturan ortaklardan ... Ltd Şti' nin davaya katılımının sağlanmadığı gerekçesiyle istemin husumet yönünden reddine karar verildiği görülmüştür.Somut olayda dava icra takibinde imzaya ve borca itiraz olup, dava konusu istek malvarlığına ilişkindir. Bu durumda mahkemece, itiraz eden şirketler yönünden hüküm ifade etmek üzere talep sonuçlandırılır. Mahkemece verilecek karar, itiraz eden eden şirketler hakkında hüküm ifade eder. Bu davaya bakabilmek için adi ortaklığı oluşturan şirketlerin hepsinin zorunlu dava arkadaşlığı sebebiyle davaya katılımı gerekli değildir.O halde mahkemece itirazda bulunan şirketler yönünden itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, itirazın husumet yokluğu nedeniyle reddi yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
'ye tebliği üzerine borçlunun borca ve fer'ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu şirketin yargılama sırasında senetteki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir....
, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline veya durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ödeme emri davalı kiracı ... ve davalı kefil ...’a tebliğ edilmiş olup, davalı kiracı borçlu ... itiraz dilekçesinde imzaya ve borca, davalı kefil borçlu ... ise itiraz dilekçesinde imzaya, borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı vekili 27.04.2014 tarihli dilekçesi ile, borçlu ...’ın yetki itirazını kabul ettiklerini, bu nedenle dosyanın yetkili olan ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ve 2014/5336 esasına kaydedilmiştir. Ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 11.03.2014 tarihinde, davalı borçlu kefil ...’a 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Borçlu ...’ın, takibe konu bonolarda keşideci olarak ismi geçen kişinin kendisi olmadığına ilişkin başvurusu, özü itibariyle, İİK.nun 169. maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya ve borca itiraz edebilir. Somut olayda borçluya, örnek 10 ödeme emrinin 15.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 5 günlük yasal süre geçtikten sonra (11.08.2014 tarihinde) icra mahkemesinde borca ve imzaya itiraz ettiği, ancak ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir....
ın 29.08.2013 tarihinde İcra Mahkemesi'ne başvurarak imzaya ve borca itiraz ettikleri, Mahkemece, borçlu ...'ın imza itirazının kabulüne, borçlu ...'ın itirazı yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; borçlu ...'ın 29.08.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, adı geçen borçlunun imza ve borca itirazından sonra 17.12.2013 tarihinde öldüğü, 18.03.2014 tarihli celsede borçlu ...'...
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve rapor doğrultusunda imzaya itirazın reddine karar verilmesi de yerindedir. Davacının sair itirazları ise borca itiraz niteliğinde olup İİK'nın 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı ve itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacının İİK'nın 169/a maddesi gereğince iddialarını ispatlayamadığı, takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece davacının borca itirazının reddine ilişkin duruşmalı olarak verilen karar yerindedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2020 NUMARASI : 2019/79 ESAS 2020/17 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/79 Esas 2020/17 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 12....
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı doğrultusunda, itiraz eden borçlu vekilinin ileri sürdüğü itirazların ayrı ayrı değerlendirildiği; yetki itirazı yönünden ihtiyati haciz kararına dayanak kambiyo senetlerinde ... mahkemelerinin yetkili olduğuna dair kayıt bulunduğu bu haliyle yetkiye ilişkin itirazın kabul edilemeyeceği, aleyhine itiraz edilen alacaklı vekilinin senetlerin meşru hamili olmadığına dair itiraz yönünden talebe konu senetlerin lehdar tarafından ciro edildiği ancak cironun lehtar tarafından iptal edilerek son olarak aleyhine itiraz edilen alacaklı şirkete ciro edildiği bu haliyle ciro zincirinin kopuk olmadığı, alacaklının senetlerin meşru hamili olduğu, imzaya itiraz yönünden ise ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK'nın 265. maddesinde sınırlı şekilde sayıldığı, imzaya itirazın bu sebepler arasında bulunmadığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı itiraz eden (borçlu) vekili temyiz etmiştir....