YTL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takibe başlandığı, ödeme emrinin 15.11.2006 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 24.11.2006 tarihinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine 19.2.2007 tarihinde takibin durduğu, alacaklı tarafça itirazın iptali veya kaldırılmasına dair verilen kararın borçluya tebliğine rağmen süresi içerisinde mal beyanında bulunmamak suretiyle atılı suçun işlendiği ispatlanamadığına göre, borçlu hakkında 10 ... disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
nin davalı şirket çalışanı olduğu, davalı yanca faturalara yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş, mahkemece icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazlar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece, öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....
İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek murafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir.” şeklindedir. Yine aynı Kanunun aynı maddesinin 3. fıkrasına göre; takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan teminat alınacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 6. fıkrasına göre ise üçüncü şahıs, takibin talikine veya devamına ilişkin kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde dava açmaya mecbur kılınmış, bu süre zarfında dava açılmadığı takdirde üçüncü şahsın istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre, takibin taliki kararı verilmesi halinde de dava açma yükünün yasa gereği üçüncü kişiye ait olduğu açıkça düzenlenmiştir....
Yine davacı borçlu tarafından takipte talep edilen işlemiş faiz ve faiz oranına itiraz edilmiş ise de; takip dayanağı belge, bono niteliğinde olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğunun kabulü gerekeceğinden bu durumda, 3095 sayılı Yasa'da yer alan ticari temerrüt faizine ilişkin 2. ve 3. maddelerinde öngörülen ticari reeskont faiz oranının (avans faiz oranlarının) uygulanacağı açık olup davacı borçlunun bu yöndeki istinafı da isabetsizdir. İİK'nın 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Borcun bulunmadığı iddiasının ispat külfeti borçluya aittir. Kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir. Somut olayda, davacı borçlu borcunun bulunmadığı iddiasını da Kanun'da belirtilen belgelerle ispat edememiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2022 NUMARASI : 2022/380 ESAS - 2022/527 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi Davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2018/12078 Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde, asıl borçlu Doğan Karatimur'un vefat ettiğini, İstanbul 11....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/339 KARAR NO : 2023/298 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2022 NUMARASI : 2022/170 ESAS 2022/455 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Niğde İcra Müdürlüğünün 2022/4195 takip sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrini 05/05/2022 tarihinde tebellüğ ettiğini, takibe konu senette yer alan imzanın kendisi hiçbir şekilde ilgisi olmadığını, imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklı olarak görünen Mehmet Göktaş isimli şahsı tanımadığını, alacaklı görünen...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2020/793 ESAS - 2020/1206 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 13. İcra müdürlüğünün 2019/4068 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe konu senedin taraflar arasında düzenlenmiş 26/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında teminat senedi olarak verildiğinden kambiyo vasfında olmadığını, ayrıca yabancı para alacağının hangi kurdan nasıl hesaplandığının belli olmadığını, bu hususun İİK. 58. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, faiz hesaplamalarının da kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, ileri sürdükleri hususlardaki şikayetlerin süreye tabi olmadığını belirterek takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK.nun 67.maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece resen gözetilmek zorundadır. Somut olayda davalı hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı. ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, takibe konu bononun bono vasfında olmaması iddiasına dayalı İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali talebine ve imzaya, borca itiraza ilişkindir. Davacının, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, dayanak senetteki lehtar isminin çizilerek alacaklının isminin yazıldığını ve borca, imzaya itiraz ettiklerini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK.nun 673. maddesi hükmüne göre, poliçe bizzat düzenleyenin emrine yazılı olabileceği gibi, bizzat düzenleyen üzerine veya bir üçüncü kişi hesabına da düzenlenebilir. Ancak 6102 Sayılı TTK.nun 778. maddesinde, aynı yasanın 673.maddesine yollama yapılmadığından anılan madde bonolar hakkında uygulanamaz. Bir kimse, poliçede olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez....